ŞİİR

Çiğdem Baydar   







DÖNSÜN DÜNYALAR


Oynak sokaklardan geçiyordu sabahlarım
Dışarıda ıslatılmış sonbahar demleniyordu
Akdeniz'de boğulurken bir ulus
Karadakilere mektup değil, makbuz
Yazıyordu hayat can havliyle
Kalbimizi kim çiğniyordu her gün
Ciğerimizi kim yiyordu Prometheus'tan kalan
Varoluşun sürprizli kurabiyeleri olsun
Öyle tatlı, öyle özleme banmış
Bekliyorduk gelmesini mis kokulu hayatın
Yağmur yağsa daha iyi olurdu her şey.

Bağbozumu zamandan kalan
Nar elimdeydi
Acelem yoktu, gidecek yerim
Şimdi, her günün Şimdi'siydi
Yağmurun itiraf ettiği şeyi
Dinlemeyi seviyordum en çok
Nasıl olduysa, görmüştüm!
Bir pencere açılmıştı içimde
Gün ışığı, ay ışığına kavuşurken
İşte o eşikte
Gördüğüme göre düşlemişim
Var olmayandan damıtılmış
Servet bu dedim.

Oynak sokaklardan geçtim,
Yıldızlar yaldızlıyordu göğün yüzünü
Işığı sönüyorken kanlı lambanın
Kum anaforlarının feryadı mıydı,
Üstümüze çöken?
Çölü geçtim,
Cümleye inandım.

İç suları boşalmış ömrün,
Dış dünyayı dilimde erittim de
Dedim: Bu nasıl ölüm?



dizin    üst    geri    ileri  







 10 

 SÜJE  /  Çiğdem Baydar  /  yirmi yedi temmuz iki bin on altı   / 17