ŞİİR

Yiğit Ergün   







kalburu batık sövgü


1.

geçmiyor daha da bakınca
derinleşiyor bir tantanada yara
acıyor da-acıyor
sirkin müdavim kaybedeni
üçlüye giriyor usta cambazla
toplaşıyor bir cehennem akrobasisi
uç uç filizleniyor sırtımda

hoca yıkıyor mihrabını
zaman çöküyor üstüme
aymıyor yeni bir sabah
dolmuyor neşe çekilmez varlığımıza
bir hıçkırık daha ekleniyor genze
gözlerine fiksliyor gücünü hayal
hep bir kâr hesabı gütmeye şartlı bilinç
sarkıyor tam gelmediğim geçmişin aynasında
sabrı hep bana örnek bir gece daha bekliyor
üstüne yıkılacağını bildiği sabahı ıstırapla


2.

kaç yıl uyudum kaç gün uyandım
almadan vermenin mahsusluğuydum, huyum suyumda ırgat
ezberletilen bağnaz bir bilmecenin girdabına yuvaydım
aşüfte bir kelepçeye bağlandım, heyhat!

başlıyor savruluşu riskin
kelle arası peşkeş tüm koltuklar
seni alımından koparacak canavarın
zoru olmalı aklından

bu yarıklara bu döküklere
bir çare bulmalı!
düdüğü bozuk tencere gibiyim
tıslıyorum ama çıkmıyor sesim
gelmeyen aşk güzellenmeli hep
o tavan arası açılmamak üzre kapanmalı


3.

n’olursa olsun öğütmeli acıyı
bütünü parçalayabilmeli
ama uslu değilim ama usta değiliz ama hiçbirimiz
usanç duyduğum manevraya stabil
emektar usturanın bileyinde halleniyorum
bana dönüyor şişe:
düşünmeden cesaret,
susmuyor içimdeki tanrı
her an biraz daha tedirgin
rüşvete bağışık bir gövdede sürüyor saltanatını
canı cehenneme tüm doğrulukların.


4.

sana gelmek artık çok mesele
sabır ve hüzün gerekir aynaya tekrar
ikisi de yok oysa bende
ikisinden de taze bitti
kimin neresine bozuldum ki
çıkamadım bir dışarı?
gizemli genelevler ve necasetten avretler
gövdemde trompet çalıyor tanrı!

ah’lanmak da fayda etmiyor tek başına
dikenlerini sevmek yetmiyor güle
hepsi bir değil gençliğime atılan dikişlerin
başkaldırıp isyan çıkarmaya elverişli damarlarım var
yüzü yoran besili yatıştırıcılar

seni herkesten saklarken
hiçleştirdim hepten


5.

fark yarattığımı umardım
ne geçirgen duvarlar ne dalgakıran dubalar
devinen her şey bana nazır sandım
katılaşan insan ve çözülen zaman
çoğaldılar üstümde yuvarlanıp, kanadım

ve kimse üstüne soyamadı seni
sokaklar bile unuttu bir gün oradan geçtiğimizi
alıp katamadı içine zimmetlediği acılardan
çıkmadı ipuçların bu kanlı bulmacadan
bakarım ama görünmez
insan derin midir boğulduğu kuyudan?


dizin    üst    geri    ileri   


 



  7  

 SÜJE  /  otuz sekizinci sayı