DENEME

Devrim Boran  





 

Bir Ömre Kaç Hayat Sığar?


Kimi insanların ömrü hayatı ile özdeştir. Ömür ile hayat özdeşliğinde doğulur-yaşanılır-ölünür. İnişli-çıkışlı da olsa, tek bir çizgiden oluşur ömür. Koca bir ömre tek bir hayat sığmıştır. Ömür ile hayat özdeşliğinde insan, gerçekliğin tutsağıdır. Hayatın karşısına iradesi ile dikilemez. Rüzgarın önünde savrulan bir yaprak gibidir. Sorusuz ve sorunsuzdur. Hayatın sorduğu sorulara yanıttır yalnızca. Iskalanmıştır hayat. Harcanmıştır ömür. Özcesi, ölünmüştür yaşarken.

Kimi insanların ömrü ise yaşadığı hayatların toplamından oluşur. Hayatlar toplamı bir ömürde yeniden ve yeniden doğulur-yaşanır-ölünür. Ömrü yaşadığı hayatların toplamından oluşan insan, gerçekliğini parçalamış bir arayışçıdır. Hayatın karşısına iradesi ile dikilir. İradesi ile hayat yön verir. Hayat ile irade arasındaki çatışma, bir varoluş çabasıdır. Hayat uçurumlarını çıkarır arayışçının karşısına. Bir son'dur uçurum; bir hayatın sonu. Ve bir başlangıçtır uçurum; yeni bir hayatın başlangıcı. 'Ki uçurumlar kanatlarıdır ömrün'... Hayatın sorduğu soruları yanıtsız bırakır arayışçı. Hayata sorular sorar. 'Maveraünnehir nereye dökülür?' der mesela. Ya da 'Bir mendil niye kanar?' diye sorar. Ki her yolculuk soru ile başlar. Ve hayata sorduğu soruların yanıtını arar. Yanıt, yol'da gizlidir. Bir yolcudur arayışçı...

Duruyorum. Durup da yaslanıyorum ardıma. Ve bakıyorum. Çeyrek yüzyılı aşan ömrüme sığdırdığım hayatlara bakıyorum. Uçurum ikliminde yol alan kınsız ömrüme sığdırdığım hayatlara. Ve ömrümün 'kırılma anı'na uzanıyorum. 17 yaşım çıkıyor karşıma. Ömrümün en güzel yaşı, 17 yaşım...

17 YAŞIM, bir çıkmazda karşılıyor beni. Felsefenin derin sularında çırpınan 17 yaşım, sis bulutları arasında bir yol arıyor kendine. Düşünmektedir. Düşünmekte ve sorgulamaktadır her şeyi. Hayatın sorduğu soruları yanıtsız bırakmıştır. Sorular sormaktadır hayata. Sordukça, anlamını yitirmektedir hayat. Nihilizmin doruklarında gezinmektedir. Ki her kopuş, nihilizmin bağrında yeşerir. İçindeki asi, gün saymaktadır doğmak için. Miladına doğru yaklaşır usul usul... Sezmiştir, sunulan seçeneklerin arayışına yanıt ol(a)mayacağını. Ve itmiştir elinin tersiyle sunulan seçenekleri. Sezmiştir, dünyanın tersine döndüğünü.Ve reddetmiştir tersine dönen dünyaya ayak uydurmayı. Ve bir düşün peşine takılır. 'Yarin yanağından gayrısını ortak kılma' düşünün peşine takılır. Bir özgürlük arayışçısıdır artık. Adanmış bir hayata yelken açar...

18 YAŞIM, duvarların ardında karşılıyor beni. Kütüphaneye bitişik bir ranzanın üst katında, yatağına uzanmış Jack London'ın 'Ademden Önce' adlı romanını okurken buluyorum 18 yaşımı. Maskesiz bir yaşamı seçmiştir ve hayat, korkunç yüzü ile dikilmiştir karşısına. Kanamaktadır ruhu. Tarihin yükü binmiştir genç omuzlarına. Yıkılmıştır. Yıkılmıştır ya yeniden doğrulmasını bilmiştir. Mahpus bir hayatı sürmektedir...

19 YAŞIM, bir uçurumun ucunda karşılıyor beni. Hayatın karşısına çıkardığı dipsiz bir uçurumun ucunda. Firari kılınmıştır ömrü. terk edecektir doğup büyüdüğü şehri. Ve İstanbul'dan Ankara'ya uzanır. Firari bir hayata yelken açar...

20 YAŞIM, ilk aşkın sarhoşluğunda karşılıyor beni. Ankara, İstanbul ve Mersin şehirlerinin mekanlık ettiği bir aşkın sarhoşluğunda kanat çırparken buluyorum 20 Yaşımı. Bir kavganın güzelliğinde sevmiştir Akdenizin Kızını. Sevmiştir ya, hayata yenik düşmüştür aşkı. 'Anısı ıssızlık/ Acısı bilinci' olan o aşktan geriye iki fotoğraf kalmıştır yalnızca. İki fotoğraf ve kan damlayan dizeler. Mecnun bir hayatı sürmektedir...

21 YAŞIM, bir yol ayrımında karşılıyor beni. Yalnızlığın burgaçlarında savrulan kan şehirleri dar gelmektedir artık. Yönünü dağlara çevirir. Acılı bir halkın çığlığına yankı olmak için kalbinin doğusuna doğru yola çıkar. Gerilla hayatına yelken açar...

22 YAŞIM, avluda volta atarken karşılıyor beni. Dilinde hüzünlü bir türkü, dudaklarının arasında sigarası ile. Ömrü sınanmaktadır duvarlar ardında. Yazı ile tutunur hayata. Şiirler biriktirir heybesinde. Yıldızlara dikili gözleri, ışıl ışıl yanmaktadır. Mahpus bir hayatı sürmektedir yine...

28 YAŞIM, 'yılların ve yolların yorgunluğu' ile karşılıyor beni. Elinde koca bir bavul, alnında çizgiler, gözlerinde gökkuşakları ile. Yedi yıl süren mahpusluğu sona ermiştir. Şehirlerarası bir otobüsün ön koltuğunda İstanbul'a dönmektedir. Yeniden özgür bir hayata yelken açar...

29 YAŞIM, bir düşün esrikliğinde karşılıyor beni. Bir çatı katında bir grup genç toplanmış demokrasiyi keşfediyorlar. Sandık kurup oylama yapıyorlar. Kıyasıya tartışıyorlar. Türkiye’nin ilk ve de tek mahalle dergisi olan Çınardibi Dergisi’ni kuruyorlar. Mahpusluğun ölü toprağını henüz üzerinden atamamış 29 Yaşım ise bir düşün gerçek kılınmasında “öncü” rolüne soyunmaktadır…

36 YAŞIM, bir özgür eylemin coşkusuyla karşılıyor beni. Üç hafta boyunca megafonla binleri yürütmüştür arkasından. Ve Taksim Gezi Parkı Direnişi’nin ertesinde kurulan park forumları vaktidir. Elmalıkent Mahallesi Şehitler Parkı’nda Ümraniye Direniş Forumu’nu kurmaktadır…

37 YAŞIM, bir düşü kurarken karşılıyor beni. 2014 yerel seçimleri vaktidir. “Çocukların Muhtar Adayı” adlı gayrı-resmi bir kampanyayı örgütlemektedir. Çocukların haklarına, sorunlarına ve varlığına dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. Gezi’de vurulup da şehit düşen Berkin Elvan’a adanmış kampanya, Çocuk Meclisi kurulduktan hemen sonra eylem olup sokağa dökülür…

37 YAŞIM, Kurtuluş Parkı’nın orta yerinde karşılıyor beni. Tombul, gözlüklü ve maviş Şota Tutaraşvili adlı çocuğun önünde bir elinde kırmızı şapkası ile diz çökmüş yalvarmaktadır. Ve bir şiire tutulur Ankara. “Kurtuluş Parkı’nın Bisiklet Çetesi’nin şiir olmaya gelen günüdür” adlı şiiriyle tarihe not düşer 37 Yaşım. Amed’den kopup gelen bir Kırmızı Gül olan Zemo’nun aşkı Mehmet Ak da fotoğraf makinesiyle o anları sonsuz kılar…

40 YAŞIM, bir yeni aşkın esrikliğinde karşılıyor beni. 3 Aralık 2017’dir tarih. Caddebostan’ın Göztepe Parkı’dır. Garip Yeşil’in sıcacık bedenine sarılırken buluyorum 40 Yaşım’ı. Mezopotamya’nın Asi Kızı’na gönlünü kaptırmıştır. Bir ölümsüz aşka yelken açar…


Kasım 2007 – Ocak 2018'İstanbul


dizin    üst    geri    ileri
    

 



 22 

 SÜJE  /  otuz sekizinci sayı