mor zambakların solmakla meşgul halleri
geçerken çok şey anlatır bana
kucak kucağa yaslanmış ürkek köpeklerin
içimi acıtan bakışları gibi
bir şehrin hatıra defterinde olacağız, zambaklı yaprakların arasında
henüz yaşanmışlıkların, ya da yaşanacakların acı tatlı neyi varsa
toplanacak
es bakalım arkadaş kadar eski, vatkası düşmüş seksenlerin
tozu toprağa katan kavak yelleri
güz yağmurlarında elleri titreyen sevgililer bilir, aşk yağmuru sever
sevdaları kucaklayan hoş bir Ankara akşamında
salınırken söğüt salkımları boz göğün altında
Tunalı’da yine tatlı bir sonbahar
koparıp salarım mor zambakları
uçuşan kuru yapraklara