Diri ayın kovaladığı,
Bir yanlış anlamadır yaşam.
Sevincimizin tatlı gömütü
Yatıyor işte orada!
Geleceğinden vurulmuş
Kurgusuz geçmiş zaman
Rüyayla hemhal arzu,
Uykusunda dönüyor dünya
Bir başıma, örse inen çekiç
Çiğnediğim caddeler!
Ölü bir dilde gömülmüş adım,
Sokak aralarında söyleşiyorum kendimle
Sessiz heceler ekleşiyor
Ulu orta
Yerde içbükey
Gökyüzünün altında
Kara yürekli trenler
Geçip gidiyor içimden
Hüzme, ne çare
Işık
Saçmaz sayrı
Kapı aralık
Güllerden kan devşirirken bahar
Toprak karıyor tohumlarını
Ve,
Çok hafif bir titreyişle
İçindeki alevden
Vazgeçmiyor mu
Sonbaharda yapraklar?