mürekkep gibi dağılıyor zamanın sularında
unutulurken çoğu şey sıradan
karanlıkların oynaşan illüzyonlarında neden
yersiz nefretlerle sarılır loblarımız
timsahlar koparırken bacağını
besili antilopların
mucize ister insan kavrulurken çöl sıcağında
belki de dondurucu soğukların, titreten kucağında
rollerimiz ayrı,kimimiz ödüllü, kimimiz sıradan
duyuyor musun her bir yanda
çok sesli bir koro, ömür marşı çalıyor