Siz
hararetli bir şeyler konuşurken
fark ettirmeden geçtim
burnunuzun dibinden.
Ilık bir rüzgâr
yanağınızı okşadı mı bilmem
ama ben hüzünlü bir bakış çaldım
günün yorgun saatlerinden.
Siz
birbirinize
eski günlerden bahsederken
hiç aklınıza geldim mi bilmem
ama ben oradaydım
ve o anda olmasa bile
başka bir zamanda geçmiştim
kalbinizin en kuytu köşesinden.
Siz
o içli şarkıyı dinlerken
derdine yandığım o nağmeye
hâlâ eşlik ediyor musunuz bilmem
ama ben sazdan sözden ve her türlü sesten
nicedir uzak kalmış olsam da
hâlâ o günlerin sıcaklığıyla
geçiriyorum kalbimden.
Belki sizin için vakit daha erken
ama benim durağımdan çoktan kalktı tren.
Çektim aldım kendimi boş sözlerden.
Uzaklaştım avare gülüşlerden.
Umudu da gönderdim peşinizden.
Ne bir yere aidim artık
ne beklentim var yeni günden.
Hüzünlü bir şiirden geçiyorum size görünmeden.
