Muhammad Ali’yi iki kere hatırla Türkiye;
Küçük Asya’m,
büyük felaketim.
Zehir zıkkım sevda.
İki, üç.
Daha fazla hatırla.
Sen;
Soğuk kış akşamlarında,
çelimsiz bir çocuğun,
soba başına toplanmış hane halkına,
alfabeyi yeni sökmüşlerin,
utangaç ve ayarsız sesiyle,
heceleye heceleye okuduğu
cenk hikayesi.
Zaloğlu Rüstem.
Hasan… Hüseyin…
Bir de Köroğlu.
Sonra Yusuf ile Züleyha
Ferhat ile Şirin
İhtimal ki
Mem û Zin.
Kırmışsın bin yıllık ırgat döngüsünü
dayanmışsın şehir kapısına
Bir kitap parasına vermişsin ceketi.
Okusun;
çocuklar
okusun.
Bir de evlat hatırına
kalkmışsın bin yıllık yer sofrasından.
Bir daha da tam doymamışsın.
Olsun;
okusun,
çocuklar,
okusun.
Çalışmışsın gece gündüz.
Ama hakkını yedirmemişsin kasaba.
Mazlumların da bir gücü var.
Sana bunu öğretenlerden Fukara Tahir’i unutma.
Bu; şehir dedikleri, bir acayip dünya.
Ziyadesiyle var; kolayı zoru.
Kışın çamurlu berbat,
haziranda cennet gecekondu.
Ucuz yazlık sinemalarda akşam sefası.
Yıldızlar, çekirdek ve gazoz.
Sonu iyi biten hikâyeleriyle memleket.
İnsanın içine işleyen bakışlarıyla Türkan.
Mazlumun yüreği bir koca ozan.
Tütün sarısı bıyıklarıyla İhsan Yüce’yi unutma.
Hatırla mesela;
Geceyle sabah arası bir saatte,
aynı oda aynı soba başında,
bir de mahallecek,
bir de bağıra çağıra,
karlanıp duran o tek kanallı televizyonda,
kara bir adamla birlikte
Kara Afrika adına yumruk sallayışını hatırla.
Bir yumruk yokluğa…
Bir yumruk savaşa…
Bir tek mazlumların umudu var.
Her maçında seni ayağa kaldıran şampiyonu unutma.
Ama şimdi;
şimdİ,
kızgın bir sacın üzerinde terbiye ediliyorken insanlık,
bizi bereketiyle emziren toprak,
berrak sularıyla geçtiği yere hayat veren bin bir dere,
büyük efsanesiyle dağlar,
neşeden yorulan bunca sokak,
ferah feza evler
göz göre göre
ölüyor.
A be canım, ölüyor.
Oysa mazlumların da sesi var.
Sen sesini unutma.
Yoksa kadınlar…
Yoksa çocuklar…
Yoksa hayat…
Muhammad Ali’yi iki kere hatırla Türkiye;
Doğumuyla, ölümüyle, cenaze töreniyle iki kere hatırla.
On iki yaşında dövüşe başlamış bir çocuğun
ringde atan nabzıyla hatırla.
Kendi türküne inan
somun pehlivanlarına inanma.
Yeniden Ferhat ol
Şirin ol
Aşk ol.
Barış ol.
Ho Amca’yı unutma.