Heyhat su uykusuyum
ağlamalarım uyandırmıyor kimseyi
Geçiyor akıp giden zaman
bıraktığı sertlikte sevgi derisi harcanarak
Zihnimin yaralı heyulasını düzeltirsem
kâhin acılarımı
çekiştirirken
Ne denli büyük şâir diyeceksiniz bana
ellerimi daha
tartamazken
Yazmak ağırdır yaşamak kadar
İnsan gövdesi yılan
bir tekrar
derinlik bahçesinden alınarak
bırakıyor koynuna
yalancı korkusunu
Yalnız katran şaşkınlığın dövündüğü
taşan yüzünde aciz kıtlığımın
nehirleri ovuşturan telaşı
saçlarına değdiyse
rüyandasındır
herkesin uykusu kendi geçmişinde
Neden diyorum yarınlar bunca uzak
saplanarak durunca eski fotoğrafın
Dili pelesenk unutmaya lacivert plak
çağrılır akşamüstlerinde kahve pişirmeye
Hatıra
yok ki hatrı kalsındır
Geçiyor tozuyla sinmemiş köşelerine
hayatın ve anlamın çarpıştığı yere
yasak diye girdimdi gözlerine
Kimin kısa kimin uzun
çekilir herkes başta geldiği şülesiğne!