Peşimde hiç kimse var ve bir bulut
Soruyorum hatırını şu yalnızlığın
Otları aralayıp gülümseyen bir çocuk
Kapısını tıklatıyor eski yazların
Gidip geliyorum zamanlar arasında
Kalbim kurumuş kuyularınki kadar korkunç
Az sonra bir havuza gireceğim soyunup
Kafamda ışıkları söndürülmüş bir yıldız
Sevemem artık şu hızlı trenleri
Konuşuyorum uzuvlarımla bambaşka dilde
Sen ki her şiire özgürce girer çıkarsın
Yanaklarımı okşarsın baygın ellerle
Neşeli bir yaşamdı o candan insanlarla
Safranların içeri sızan yaygaracı kokusu
Çıplak bir kız ve camlarda gözden yiten
Uslanmaz bir gelecek mürekkep lekesinden