Nereye baksak acı biber tarlası.
Yok mu bu coğrafyada göreceğimiz bir şeker fabrikası.
Bana manzaraların güzide şafağından söz etme
Mimozalı
çocuklardan, bahardan, çağlalardan, narlardan,
söz etme incirlerden
incinmeye ağdalı
her biri kör bir ressamın fırça arızalısı.
Bana arzulardan, hayallerden de sakın, sakın söz etme, Lulu.
Arzuların şelale, hayallerin şahane olduğu hemen her yer
gerçeğin çekiciyle zorbanın düş kırması.
Aşk, aşk da deme bana
Aşk dediğin yokluğun kırk memeli anası.
Kötürüm bir ağacın, gecelerin birinde ansızın orman olup, nerde
ayaklanması?
Nerde kör kuyuların bir kılıç darbesiyle görmesi saf ışığı.
Çoktan kırıldı yüzün gözüyle öpüştüğü o özdişi aynası.
Bana şiirle gel.
Bana hep şiirle gel.
Geleceğin her şiir
Gezgin iç gücümüzün, gerçeğin çekiciyle düş kıran o zorbadan azı dişi
kırması.
Ne kızgınlığı Lulu
Manzara huysuzluğum,
puslu atlasın suçu.