Ey ayın suretime bürünüp
Tebessümle göz kırptığı
Dişi dağ doruğum
Kendimi sende unuturum
O gamzenle bir sevi kalır diye yarına
Bırakırım gözlerimin yeşilini sana
Kayıplara karıştığımı sanırlar
Oysa tek kişilik yalnızlığı aşarım
Tepenin ardında çimen
Filler yok üstünde tepinen
Ve hiç değilim kendiyle yetinen
Sessizliğin ardında çözmeye çalışırken düğümümü
Apansız kanatlanır sözlerim
Yollarını süsler
Baharı çizen gözlerim
Suskunluğuma adres sorulmaz
Öyle ha deyince de şiire durulmaz
Yel olur
Yol olur
Od olurum
Ram olurum acılara
Uzak olurum
Yakın olurum
Mesafeleri aşar gaip olurum
Öyle dökerim dizelerimi
Bir sevda ki
Düşte gönlüm
Süresiz gidişte
Uzar mısralar ardı sıra
Yine de serzenişte gönlün
Hangi bağın üzümü bu aşk
Hangi üzümün şarabı
Hangi şarabın kızılı
Böylesine ateş
Sarhoştur sevdaya
İçişte gönlüm
Kafayı çekişte
Demlenir aşka peşi sıra
Yine de bekleyişte gönlün