ŞİİR

Betül Aydın  







ama -evet bir amam var-


kerpiç üstüme kerpiç
kaçmasın horoz şekeri çocukluğum;
gölge karanlığı, altın bellekli zaman…

var mıdır kendi kırıntılarını böyle gagalayan?
varsa;
kurak öğle uykularından doğrulup
yangının yanağından öpsünler balkonumu,
oradan kumsala uzanıp, kemik adamlar nabzı…

parmaklarım sonradan dumanlanıyor,
iliştirince kanaviçeye nasslanıyor pamuk.
efsanelerin kalabalığında zweig,
ama yenilgilerin tenhalığında kendim gibiyim.

akşamla biten şehirlerden, danslardan,
kara yürüyüşlerden uzaklaşırken yığın,
al mendil savuran ellere dalıyor gözüm.

insanın çabasına rağmen bunca kediler,
ve aklımda eksilen, kesik kulaklı bir tablo.
bütün birileri kuşlardan korkarak dökümlü evlerinden uzakta ölüyor.

sonra gök yine delikli demir,
süzülmüş karanlık içimde lamba cini.


dizin    üst    geri    ileri  

 



  9  

 SÜJE  /  Betül Aydın   / yirmi altı ocak iki bin on beş     8