bir duvar yıkılırken ki
kirişlerin çatırdamasına benzer
sesler duyuyorum göğsümde
:
turnikeler. ve tüneller tanıktır
sabahları bir balçık gibi akan
ovulmuş gözleri kanlı kalabalığa
karıştım. kendime çok alışmıştım
her şeye karşı halleri. hareli
sözcüklere gizli cesaretleri
bin bir çeşit iksirle çizilmiş
kırmızı çizgileri. ve çizginin ötesindeki
ölülere aldırmayan yasinleriyle
geceden henüz çıkmıştılar
durun dedim. durun
duydular. ama duramadılar
doğurgan yerleri döl dolu
gebeydiler çünkü. düzene
ve birbirlerine
_kolay çözülen bağcıklar gibi_
sessizce geçtiler. iç içe
geçmiş karışık kipler. korkular
kokular. ve bezirgan pozlarla
geçip gittiler
şimdiki zamanın sonunda
böyle ilhamlar. ithamlar
ve kalabalıklar kalmasın diye
şair. durun demeye
devam edecek