TANITIM / ANMA

Onların Yokluğunda Var Olmak!  







Odisseus Elitis


 [ 1911 - 1996 ]

Odisseus Elitis'in asıl adı Odysseus Alepoudhelis'tir. 2 Kasım 1911'de Girit'te Kandiye'de (Iraklion) doğdu. Ailesi, üç yaşındayken I. Dünya Savaşı başlayınca Atina'ya göç etti. Atina Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Ailesi fabrikatördü. Almanya'nın Yunanistan'ı, İtalya'nın Arnavutluk'u işgali sırasında Arnavutluk'ta anti-faşist direniş cephesinde çarpıştı. 1948-1952 yılları arasında Paris'de yaşadı. Avrupa'daki gerçeküstücülük hareketine katıldı. 1953'te ülkesine döndü. 1960'da Ulusal Şiir Ödülü'nü aldı. 1969-1972 cunta yıllarında yine Paris'de yaşadı. 1979'da Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldı. Elitis 18 Mart 1996'da Atina'da öldü.
Odisseus Elitis

Albanian Front, 1941



 

BÜTÜN GÜN KIRLARDA DOLAŞTIK

Bütün gün kırlarda dolaştık
Kadınlarımız, güneşlerimiz, köpeklerimizle
Oynadık, türküler çağırdık, su içtik
Çağlardan kaynıyormuşçasına serin

Öğleden sonra oturduk bir süre
Ve uzun uzun gözlerine baktık birbirimizin
Bir kelebek havalandı yüreklerimizden
Düşlerimizin ucundaki küçük daldan
Daha ak
Hiç gözden yitip gitmeyeceğini biliyorduk,
Biliyorduk taşıdığı kurtlardan haberi olmadığını

Geceleyin ateş yaktık
Ve türküler söyledik çevresinde:

Ateş, güzel ateş, kütüklere acıma
Ateş, güzel ateş, yanıp kül olma
Ateş, güzel ateş, yak bizi
bize hayatı anlat.

Hayatı anlatan biziz elinden tutup
O'nun gözlerine bakarız, o da karşılık verir
bakışlarımıza
Bu bizim başımızı döndüren mıknatıssa, bunu biliriz
Bu bize acı veren kötüyse, bunu duymuşuzdur
Hayatı anlatan biziz, yürür gideriz
Ve veda ederiz hayatın göçebe kuşlarına

Biz iyi bir kuşaktan geliriz.
 

Çeviren : Cevat Çapan

 

 ͠    ͠    ͠    ͠

 

 

 


 

 

HANGİ TAŞLAR, HANGİ KAN, HANGİ DEMİR

Hangi taşlar, hangi kan, hangi demir
Ve hangi ateşten yaratılmışız biz
Salt sis gibi görünsek de
Bizi taşa tutsalar ve başlarımız bulutlarda
Yürüyoruz diye suçlasalar da
Bir tanrı bilir
Nasıl geçer günlerimiz, gecelerimiz

Gece ürpertici acını uyandırdığında, dostum,
Görüyorum nasıl açtırıyor sana kollarını yüreğin
ağacı
Senin çağırdığın
Ama yıllar boyunca
Bir türlü yükseklerden inmeyen
Soylu bir Düşünce önünde:
O yükseklerde, sen aşağıda, burada

Ama özlemin bakışıyla uyanır bir gün ten
Ve bir zamanlar ancak yalnızlığın ışıdığı yerde
Düşlediğin güzel bir kent gülümser
Nerdeyse görüyorsundur, seni beklemektedir
Ver elini gidelim birlikte Şafakta zafer naraları
Her yeri uğultuya boğmadan

Ver elini -kuşlar insanların omuzlarına konup
En sonunda o kızoğlankız Umudun
Uzak denizden yaklaşmakta olduğunu
Şakıyarak herkese duyurmadan.

Gel birlikte gidelim, dostum, varsın taşlasınlar bizi
Varsın suçlasınlar başlarımız bulutlarda yürüyoruz diye-
Onlar ki hiç anlamamışlardır,
Bizim hangi demir, hangi taşlar, hangi kan ve hangi ateşle
Yapılar ve düşler kurup türküler söylediğimizi.



Çeviren : Cevat Çapan



Kaynak : Çağdaş Yunan Şiiri Antolojisi / Cevat Çapan / Adam Yayınları / Birinci Basım : Haziran 1982, İstanbul

dizin    üst    geri    ileri  

 



 37 

 SÜJE  /  Odisseus Elitis  /  yirmi biri mayıs iki bin on dört     4