Tarihin hevenklerin
Eflatun devinen
kıyamların çatlağında
ayrık inat büyüyen
çilegâh dünyalarda dert dert dönen
esmer, cılız, çocuk beden...
Yazıcılar
yıkıcılar
har elli günah biliciler
bir derviş iklimi
çatlamış toprak makamı
kurutulmuş gül ayı
ayaz hanenin
üşüyen çocukları
büyüme çağında
yokluk tavında
dövülür yıllar yılı...
İçi kör kuyu adamlar
damarları kesik köprü
doğu batı kimya dalaşı
paslı kirli sokakta
çocuk görmüştü sabahı vuranları.
Ayaklarımızın dibine düştü
mayısın erken hazanları...