Buradasın, yalnızlık ağacının balkonunda
Yüzünü seçemiyorum soğuk sulardan
Bir şey engel oluyor anlamama
Loş odalar geçiyor gözlerimin önünden
Çocuklar tren yolunu süpürüyor
Kuvvetle çırpınıyor kalbimde dalga
Buradayım, kapılarımı yeşile boyadım sıkıntıdan
Hiç misafir gelmedi bu ağustosta
Dağların içinden yavaşça geçtim
Sırrımı fısıldadım toza toprağa
Durmadan ağrıdı gemilerin boynu
Buradayız, yalana boyanmış kimi sözcükler
Düzgün bir ok arıyorum sessizliğe saplayacak
Her şeyin yokluğuyla donmuş ellerim
‘Çal artık kendini’ diyorum piyanoya
Buradayım, bir es veriyorum dayanılmaz mutluluğa
Denizi üzerime örtüyorum
Aslanağızları boyunlarını büküyor
Sırtını dönüyor lacivert karga
Usandım tutarsız doğasından dünyanın
Kaplumbağalar kadar yavaş
Parçalamak istiyorum her şeyin kabuğunu
Doğmak için sabırsızlanan güneşe yol açmak
Gözlerini yuman bir nebi gibi