Mevsimlerin döngü dansını sever her çocuk. Oysa ben hiç ölüme yatak kuran
iklimleri sevmedim. Hep yaza yakışırdı düşlerimde kış ve sonbahar.
Ey canım ilkbahar! Ey beklentilerin tarlası, tomurcuklanmaların!...
Fokur fokur kaynayan alı al moru mor kanım, ey! Delilere şapka
çıkarttıran, çiçeği burnunda eski azgın aşklarım, sizlere de ey!
Ve sen, ilk gençliğim, katla koy cebine çocukluğundan arta kalanları.
Zamanın hengâmesinde buruşsa da onlar, umudunun kapısına dayandığında
kötülük ve imha,
çıkarıp bağıra çağıra okuyacaksın onurla ve inatla, teslim olan hayata...
/ Gerçekliğe Dönüş Güzergâhı’nda
Yetişkin Uğraklar
[Görülen] Kuru şelâle kayalığından dökülen kara bulut.
[Tutulan] Kan lekeli çağın gözdeki izdüşümünde donan ufarak eller.
[Duyulan] Çarparak kapanan bir gece masalı kapısı.