Yıllarımızı vermiştik bu fakülteye
Ve zamanında mezun olduk
Haydar vardı bizim arkadaş
Demirbaşıdır kendisi fakültemizin
Kafasındaki birkaç tel kadar
Kuruşu yoktur cebinde
Ama yüreği gavur dirhemidir
Bozdur bozdur harca iyiliğe
Öyle iyi adamdır da
Bir de mezun olaydı
İyiydi, derdik.
***
Bir gün heyecanla girdi kapıdan
Yolun başından beridir oturduğumuz
Üç işsiz bir Haydar evinin kapısından
Heyecanla savurdu ellerinden bir kağıdı
Dedi “ Abiniz emekli oldu okulundan!”
Nasıl sevindik biz de anlayamadık
Eee dört yıllık fakülte bitince yedinci senenin sonunda
Anlamaya gerek yoktu bazı şeyleri böyle durumlarda.
***
Kutlayalım dedik bugünün tarihi atılsın dört bir yana,
Menemeni sever Haydar, bol domates ve kesinlikle soğanla
Bir de köşedeki taş fırından taze çıtır ekmek alalım
Bugünü ziyafetle kutlayalım, dedik.
***
İki arkadaş önce ekmeği aldık köşeden
Sonra markete yöneldik,
On altılık yumurta yirmi lira
Yuh!
Neyse dedik Haydar’ın gecikmeli de olsa
Zaferi var işin ucunda
-Ya da menemen-
Aldık.
Üç küçük soğan alalım dedik
Üç buçuk lira
Tamam dedik olur olur!
Haydar canımızdır sonuçta
-Ya da açız-
Aldık.
Bir kaç domates alalım dedik yanına
On lira
Yuh!
Ama aldık.
Kasada kuyruk vardı allahtan
Birkaç dakika daha zengindik (!) sonuçta
Aldık.
Eve geldik, menemeni yaptık
Boğazımızdan geçiremedik şu mübareği bir türlü
Dedik,
“Haydar, Allah seni bildiği gibi yapsın!
Ya da şu domatesleri daha ucuz yaratsın!”
