Kenardan izliyorsunuz hayatı, yedek kulübesinden. Hayat sizi yedeğe almış
gibi, ama belki de öyle hisseden sizsinizdir. Gol yedikten sonra
gülmüşlüğünüz de var oysa ki.
Kıyısından izliyorsunuz hayatı, balık avlamak gibi geliyor size, balığı
düşününce aklınızın da olmadığından kuşkulanıyorsunuz, oysa ki yanıldınız
bu bir oyundu ve siz oyunu yarıda bıraktınız.
Zirvesindesiniz hayatın, hiçbir güç sizi alaşağı edemedi. Her yenilgiden
biraz daha güçle çıktınız. Dostlarınız size yalancı gülücükler fırlattı,
şamar gibi değdi al ve tombul yanaklarınıza, güldünüz.
Yoksulluğu bilmediniz, üşümediniz, hiç kaymadı üstünüzden ipek
yorganınız. Yatağa aç girmediniz ve yüzü açlıktan sararan bir çocuk dahi
görmediniz rüyalarınızda. Sabah ayrı, akşam ayrı sofralarda doydunuz. Ama
gözünüzü doyuramadınız.
Yaşlanıyorsunuz, onun için hayatı kovalamayı bırakınız. Bilemediğiniz
hiçbir duyguyu yaşlanınca tadamazsınız. Boşuna yoruluyorsunuz.