Öğleden sonra Wenling'e yürüyüşe gittim, sıcaklık sıfır derece
civarındaydı, sonra kar yağmaya başladı. İçim kapkaraydı. Çukurlu
kaldırımlar boyunca, gerilmiş branda parçalarının altında tezgahlar,
sokak yemeği satıcıları ve her yaştan Çinli'nin yaşamı ile; yayaların,
arabaların, bisiklet ve motosikletlilerin yoğun trafiği vardı. Kar yağdı,
büyük ıslak kar taneleri gri gökyüzünden birdenbire düştü. Wenling'e kış
böyle geldi. - Şehrin çukurlu sokaklarına kar yağarken, bir kömür
havzasının etrafında toplanan bir grup adam kağıt oynuyordu. Onların
etrafında dolandım, durdum ve olup biteni izledim. Çin kıtasına yoğun
karlı bir hava gelmişti ya da ne deniliyorsa buna.
Bir kömür havzasında durdum ve kağıt oynayanları, mutlu insanları,
kadınları e telaşla bir şeyler yapan çocukları selamladım. Sıcak
karşılandım, bana çay ikram edildi, bir tabureye oturttular beni. Çince
bilmediğim için konuşamadık ama birlikte güldük. - Kar yağıyordu. Çay
içtik ve oyun kartlarına baktık. Erkekler birbirlerinin şakalarına ve
benim garip şeklime güldüler. Başka bir gezegenden beklenmedik bir
şekilde gelmiştim. Kar yağıyordu, çamurlu yol yumurta akı gibi bembeyaz
oldu, araba ve motosikletler siyah tekerlek izleri bıraktılar. Çay
baharatlı ve sertti, kömür havzasından sıcak hava geliyordu. Birlikte
güldük. Bana güldüler, ben onlarla beraber güldüm, aptalca yolculuğuma
güldüm. Kendilerini pek fakir gördüklerini sanmıyorum, telefonları,
televizyonları, yatakları var. Aile ve arkadaşlarla çevrili sade
mekanlarda yaşıyorlar. Belki biraz özlem, çılgın bir rüya ve birkaç
sırları vardır, nereden bileceğim? Hiç şüphesiz beni zararsız bir aptal
olarak görüyorlardı. Belki bir zavallı, beceriksiz bir evsiz gibi; kart
oynamasını bile bilmiyordum. Ama Wenling'e kış geldiğinde onlarla bir
süre birlikte olmama izin verdiler. Onların ateşiyle kendimi ısıtmama,
kendimi toparlamama, her halükârda insan olmama izin verildi. Güldük, çay
içtik, sigara içtik, kar yağdı; bu bir eğlenceydi.
Türkçesi : Hüseyin Duygu
______________________________
Çevirmenin Notu : [Niels Hav, Danimarka'nın yaşayan en güçlü şairlerinden biri
olarak tanınmaktadır. 'Biz Buradayız' adlı şiir kitabı pek çok ülkede ses
getirmiştir. Yayımlanan 7 şiir kitabı ve 3 kısa öykü kitabı
bulunmaktadır. Şiirleri dolayısıyla Czeslaw Milosz ve Les Murray
ailesine, öyküleri dolayısıyla Anton Çehov ailesine dahil olduğunu
belirtmektedir. Eserleri 10'u aşkın dilde çevrilen şair, en büyük
açılımını Kanada'da yapmıştır. Avrupa başta olmak üzere, Asya, Güney ve
Kuzey Amerika'da pekçok ülkeyi gezmiştir. Eserleri Arapça, İtalyanca,
Türkçe ve Çince'ye de çevrilmiştir. (...) Piyano sanatçısı Chiristina Bjorkoe ile evli olan
Niels Hav, halen Kopenhag'da yaşamakta
ve geçimini yazar olarak sağlamaktadır.]