Bomboş yolların kalabalık şehirleriydik biz. Biz, ses veren
resimleriydik gri asfaltların. Kimi
haykırış, kimi şiir.
Yarım kalmış sloganların yıkık dökük duvarlarına yaslanarak soluklanırdık
kaçtığımız kahrolası pusulardan ve sevgililerimiz güneş kokardı uzak
gökyüzü altında; öyle yakındı bize aşk ve öyle sıcaktı sevişmek ve öyle
gerçekti ölüm ensemizde.
Ve kolumuza giren bağlılıktı. Arkadaşlık adıydı sıkı sıkıya sarıldığımız.
Bir adımlık mesafeydi mutlu dünya inancı, bir nefes alımlık açık pencere.
Eski giderdi yeni gelirken.
Umut kalırdı bizimle
hep.
Umut
kalır
her zaman.
Kapatma içini sen. Sakın ola
sakın, silme öykünü
ne geçmişinden, ne geleceğinden.