İslere bulak binaların
Perdeleri uçuşuyor uzanıp yalnızlığa
Yankılanıp döndüğü yerde çığlıkların
Günü yok, güneşi yok
Seni de götürsem bu şehrin
Terk edilmiş duraklarına siyah ve gri
Anlarsın teni soğumuş sokakların
Neden gülüp neden ağlamadığını
Hani o maviş suların ayaklarımı değdiğim dikenli otları, kanatan,
Canımı acıtmıyor, timsahları ürkütmüyor ıssızlığın yüzü kadar
Kaybolduğum yerlerde solgun bakan aşklar
Neden ağlamıyor ve de gülmüyor
Belki de kuşlar özgür değil, gök yaralı
Denizler sağır, çiçekler yalancı
Aşklar zahiri