Çapkın kır satirlerini severler bir vakit oldu keşiş severler
azatlılar ilgi ve kaygı uyandırdı her vakit
"özgürler"; misli toprakları kutsal savaşçıları ve ilahi dolu ağızları
fark olarak romantik kuşandılar kılıçları hem kadınlarını
Azatlılar paçavra bezlerin içinden nihilist dölleyerek bir avuç buğday
karınlarında çıplak ayak bir kulübeye bir ovaya ama hep dövülmüş toprağın
üstünde oğullarını tüm geceye kızlarını ilk geceye
bir vakit sonra savaşlardan biraz sağ zincir seçiminde hür başlarına...
Heveslendirildik yaşamaya son vakit
çıkıştan ve girişten kurarak hep geceyi
varışlarda anlık bir ışıma
o da penceremizin gördüğü
doldu güncemiz puan toplayarak
yüreğim önceden sevinirdi şimdi saat başı durdu
kuruldu
ne dövülmüş toprakta ne nihilist buğdayda
kör zembereğin aniden boşalışında
tanıdım
oyyy
bağışlanamaz buldum kendimi
bana karşı girişilen hazzın sildim emir tabletlerini
baktım ahenk
uçtum ahenk
topuklarımızdan tutundu
bir halay şehrin içinden büyüyor
azınlık aşklar bulvarları betimliyor
kalkışır buldum yoksunlarla kendimi
bir hamakta basitçe uyudum
eğildi bir
bin renk bıraktı
gözlerimizden öpe öpe
dopdolu bir nar ağacı
yavaş bir ten sonsuz zembereğinden boşandı
çünkü öldürmeyerek dansın belleğini