ŞİİR

Halil Ayyıldız  





 

DENİZ GÖRMEMİŞ ŞİİRLER


gülüşün nasıl alır aklımı
nasıl götürür diclenin yeşiline
nisan da kaysı beyazına
hasretinin ela’sı damla damla
ve fena oğlu fena
nicesin içimde ta içerimde
bir bilsen!!
ve ölesiye gitmiyor yokluğun
yaran, kavgan, aldığın nefes
kutsal kitap gibi damarlarımda
oysa hikayelerine kadar ezberledim yüzünü
oysa boynumda inanç gibi taşıdım sevdanı
Nagihan! kızıl direnişi Çin'in
kızıl denizi Musanın ve onuru
mezopotamya da insanlığın ilk kanı
kardeş kanı
ve ağlayışı onurun
ve kanayışı yağmurun
kirpiklerinde coğrafi buğusu acının
demi, küfürlü demi, mahkeme tutanaklarının
oysa ben gözlerine hükümlüyüm
kahpeliğe bıçak gözlerine
o incecik namuslu ellerinin içinden, öperim kadın seni
ben gözlerine sığacak bir ömür bulamadım


****


gülüşün baharın en güzeli
sonbahar da hicazi nar şiresi
fıratın kıyısı, yosunun yeşili
yazının sümeri yazanın kalemi
gülüşün, bağımsız ebuu suud mahkemeleri
babilin yasama tableti
işte bu yüzden en güzel kızısın nagihan!!
tarihin ve kavganın ve aşkın
doğuda güneş batıya akın
çekik ve esmer yaraları atlıların
doru ve korkusuz sabah uykusu çocukların
çekilmiş umutları verilmiş ömrünün
gülüşün, 1862 amerika da, göçmen ve
siyah ve köle olmak ve direniş mısır tarlalarında
alnının teri akşam güneşine nazır
göçmüş bir maden ve hoyrat işçiliğin
takriri sükun takdiri ilahi ömrünün
sokak kavgası sekiz yaşında
yaram dokuz
tükenmez keder, mavi kader
gülüşün belki ömer, gül Hakk’ı zahir eder


*****


gülüşünde bin umut kavladı kavlayacak
lo gülüşün boy boy sarı başak
köpük köpük pamuk
süt kokan çocuklar
yağmura kıyı denize dipdibe
eylülde kara zeytin
kilometrelerce mülteci
ırzı pasaportsuz anneler
namussuz pusular
canında kurşuni patikalar
çatalyürek çapraz sevdan
harami kuytuları ömrünün
karanlık yumrukları
ve ağzından nar akan, dilber kıvırcık kızları
gülüşün beterin en afilisi
yaram da; hürriyet , cevval oğlu
yaranda; adalet, urfalı Mehmet kızı
bırak dökülsün gözyaşın
yıkansın gözlerinin muradı
yüreğinin yeşili
ve daha kızıldır kavgası
incecik elinin namuslu elinin
ben kirpiğine sığacak bir ömür bulamadım


****


oyy benim canım
oyy benim yaralarımın ince bellisi
ben sana en ücra memleketime kadar müptelayım
dalından güzeldir kalbim
çegirdektendir çocukluğum
hamçarık utangaçlığı ayaklarımın
yüreğim dolu dolu nihavent küfür
yeni yetme kokum şiirlerimde
aşıksam damarlarına kadar
ciğerim kubara ciğerim ince zıvana
bu iğrenç ve namussuz sistemde
yalan ve iki yüzlülük, kadın cinayetleri
tecavüzler, açlığı siyahlığının
tüm bunlara inat
seni sevmek şereftir Nagihan!!
ben senle dünyayı sevdim
ben senle dünyadaki bütün kadınları sevdim
seni sevmek ruhun zekatı
imandır kufede hüseyin
yufkadır pencerede anne
umuttur savaşta çocuk
seni sevmek inattır ince ince
hal nice nice
sarılsan kader kırk ömür yazar
sarılsan günahlarıma af çıkar
oyy benim canımın sultanı
bir sen geçer içimden
bir de yaman gurbetliğim


******

çocuklar ölüyor çocuklar
daha ağızları süt kokan çocuklar
yivleri mor salkım şire üzümü çocuklar
kan işeyen korkunç teknolojisi insanlığın
ve küfrü taa şafaktan
yürekleri çelik maden
elleri yumruk yumruğa çocuklar

bir elinde sapan bir elinde uçurtması
bedava umut fakir canı gibi
kıyıya vurmuş masumiyet ve
ikiyüzlü batının
çocuklar ölüyor çocuklar
benim değil aynı ademin çocukları
babaları mezarsız babaları anaavrat çocuklar
uykuları haramla dolunmuş batının
mülteci köleleri ve kilometrelerce ağıtlar
coğrafyasında açlık haritası
kufe’de şam’da hatay’da şırnak’ta
myanmar’da nlaya’da filistin’de
çocuklar var çocuklar
aşısız aşsız aşksız
elleri külden koyu gözleri külden harlı çocuklar


****


yaşamak ne güzel şey sevgilim
bir portakalın çiçeğinde
çiçek ki öyle gururlu umutla nisan kokar
ranzasında askerin, yar çizgisinde
tek çizgi çift acı yazar, doldurur künyesini
şafakla atar göğsü şafakla küfrü
yaşamak ne güzel şey sevgilim
madencinin ciğerinde
madencinin kaç yüz dibinde, öfkesinde
sobasız babalarını bekleyen çocukların birbirine sarılı hikayelerinde
her kapı kilidinin sesiyle aslında babanın bir daha geri gelmeyeceğini hissettiğinde
üreten ve toprağı tırnaklayan kadınlarımızın yüreğinde
varsın yağmur yağmasın
acıdır esas bu coğrafyayı sulayan
kan sızan
ak sütü ak kağıdı analarımızın
onlar ki memleket kokar
onlar ki elleri efkarı endam
yaşamak sevgilim yaşamak
namussuza dikine dikine


***


elinin teri alnının akı
ve hürriyeti sokakların
askıda şiirler, he canım
nedir yokluğun
kanuni barikatlar
failleriyle çay içtiğimiz özgürlük
fenni işkenceleri
kan içici aflar ve
öldürülen düşünce
ezelden yoksulluk
boyun kayışı izi
mor çiçekleri
yar davası
kan sevdası
içim bir kibrit bin ateş
tahiri elçisi güzeldi mavi tutuşması
gözlerin canım gözlerin
namusu onuru bu halkın


*****


sokağına uğradım geçen
geçen dediysem bir ömür geçen
zeytin dalları haki yeşildi
gözlerin baki ela
yağmur izleri duvarda
şiirlerimi asmışsın
ip üstünde dallı morlu
gıcır gıcır ayrılıklarımız bile
gülüşün sümme haşa şiire girer
başka bir yalnızlık istiyorum
başka bir yaşlanmak
gözlerin kurşun geçirmez
ve evhamlı
ve lime lime
yar içime içime
ben gözlerine sığacak bir ömür bulamadım



içindekiler    üst    geri    ileri   




 25