Taş`a döndük, haber vermeden zamana,
uyandık avcı sessizliğine, nasırlı bakışlarla.
Sen yoktun bir bulut okuduk, yağmuru eksik.
Söz yaslarımız kurudu bil ki sonsuz.
Yas`a döndük, Gölgesine katran karanlığın
Dörtlüklere yazdık kendimizi, ki donduk mezar taşı.
Kendine uzadı kavak, bizi gömdü aynasına gölgesi
yoksul balkonlara sardunyalar istedik. Çok mu?
Ayaklarımız dolaşır da, ta aşağıya yüreğimiz.
Baş`a döndük, hüznün ücrasına .
bir körün ellerine, sihirli aydınlıklar diledik,
Ah gövdem! Dur desen kalacağım,
Yalnızlığımı da mühürleyip.
Haç`a döndük, bir öpüşün ihanetine
Yürek kapansa yüzüme kendimi bulamam
semahla yiter benlik, döne döne hiçe döndük.
Elimizi çiviler dağlayıp oyarken, ne olur
başka bi yerde oyalanma tanrım.