*** sophakles’in trajedisi: tanrı karşısında insan küçük ve
değersiz
*** dilin masalına dair inat varsa onun günahkarı şairlerdir
*** sözcükler, günlük kullanımlarında nesneleri ve o
nesnelerin uzantısındaki mekanları temsil ederler
imgeler ise nesneleri günlük kullanımlarında zamanı temsil ederler
*** şiirde sözcükler bir şeyin/şeylerin yerini almaz
*** şiirde eşitlik sözcükle imge arasındaki bağıntılarla
ilgilidir (her daim böyle bir bağıntının oluşması da beklenemez)
*** matematiksel bir doğru sonsuzluğa yöneldiğinde nesneyi
temsil etme durumundan uzaklaşır, sözcüklerin şiirin bütünlüğünden
uzaklaşması / yakınlaşması gibi
*** şiirde, “tanımlanmış çeşitlilik” sorun oluşturur
*** harezmi; sıfırın günahını taşıyan çocuk
*** hikayeye göre pythagorasçının biri:
“uzun bir yolculuk sırasında bir hana giriyor, bitkinlikten ve bir
sürü başka nedenlerden dolayı hastalanıp uzun zaman yatıyor, bu
yüzden parasız pulsuz kalıyor, fakat hancı adama acıdığından ya da
parasını geri alacağını umduğundan hiçbir yardımdan ve masraftan
çekinmeden ona ne gerekiyorsa veriyor, hastalık ağırlaşınca da
ölmeye hazırlanan adam bir tahta üzerine işaret ediyor ve hancıya
başına bir şey gelirse bu levhayı dışarıya asmasını ve gelip
geçenlerden işareti anlayan birinin çıkıp çıkmayacağını beklemesini
tembih ediyor, bu adamın onun yaptığı masrafları ödeyeceğini ve
kendisi için ona teşekkür edeceğini söylüyor
hancı adamın ölmesi üzerine ceset için yapılması gerekenleri
yapıyor, fakat levhayı okuyacak kimseden harcadıklarını geri
alacağını, hele kendisine teşekkür edileceğini hiç ummuyor, yine de
kendisini etkilediği için tavsiyeyi deneyerek levhayı durmadan
dışarı taşıyor
aradan uzun zaman geçtikten sonra, pythagarosçulardan biri oradan
geçiyor, durup bakıyor
işareti yapmış olanı anlıyor,olup bitenleri soruyor ve hancıya
harcadığından daha fazlasını veriyor”
*** şeylerin çokluğu zaman zaman karıştırır kafamızı
*** “çarpıtılmamış yaşamın ölümden başka imgesi yoktur”
adorno
*** oyun, bilinçsiz provadır
*** “bir zihnin ve bir kalbin varsa yalnız birini göster
ikisini de gösterirsen ikisine de mahkum olursun”
hölderlin
*** imge, tüm zamanların nesnelliğidir
*** imgenin eskisi yenisi olmaz, beklenmedik kimliği vardır
*** şiirde imge değişkenlere bağlıdır kavramlar gibi kurucu
bir özelliğe sahip değildir
*** imge, dil kuran şairin belgesidir
*** şair, imge arkeoloğudur, çünkü sunulan, dayatılan her
şeyi bozar
*** “insan dilsizdir, onun yerine imge konuşur, doğanın
adımına bir tek imgenin ayak uyduracağı açıktır”
boris pasternak
*** imge, diyalektiğin en ince ayrıntılarını çoğaltma
çabasındadır
*** doğa, yaptığını istediği kadar büyük yapsın, insan
kolayca daha da büyüğünü imgeleyebilir
*** “tüm felsefe öğrenimimizi şairlerden aldık”
g.b.
*** şiir, bilmenin iki ucuyla sınırlı…
*** anlamak, şiire renk katar
*** zaman, şairi müziğe yatırır
bu zamanın kılıfıdır
şair de bu kılıfı işaret eder
*** “insana konuşma yeteneği duygularını dile getirmesi için
değil, saklaması için verilmiştir”
talleyrand
*** önemli olan şiir yazarken yaşananlardır, daha da önemlisi şiir
okurken olanlardır