AFORİZMA

Salih Aydemir  







kurşun kalemden
defter
 bir

(ikinci kısım)

***  “bir şair başka bir şairden sempatiyle söz ettiğinde, onun hakkında söylediği
       şey iki kez doğru olur” gaston bachelard

***  bir anlamın daha doğrusu bir imgenin içinde olmak isterim

***  korku ve ısrar el ele verince ışık tepsiyle sabaha hep gölge sunar

***  gerçekleşen düş gerçekleştirenin uzağına düşer

***  şairler değer verdikleri dile bağlı kalırlar

***  başımızı dilimizle döndüremiyoruz

***  bir yere gitmek, belinski sosyalizmi

***  gerçek efsane değil…

***  hep cephe gerisinde sesini çıkaran barış bir kemancı mı yoksa

***  eskiler, gördükleri şeye çekiçle çivi arası dermiş; heykeltıraşların şiiri, desek

***  “ön sözler bön sözlerdir” oğuz atay

***  ‘sanki’
       aklımıza, duygularımıza ya da dilimize aldığımız bir önlem

***  pazarın çarşısı ayaktır, demesini isterdim socrates’ten

***  sophakles’in trajedisi: tanrı karşısında insan küçük ve değersiz

***  dilin masalına dair inat varsa onun günahkarı şairlerdir

***  sözcükler, günlük kullanımlarında nesneleri ve o nesnelerin uzantısındaki
      mekanları temsil ederler
      imgeler ise nesneleri günlük kullanımlarında zamanı temsil ederler

***  şiirde sözcükler bir şeyin/şeylerin yerini almaz

***  sözcükler nesneyle eşitlik kurma derdinde değildir

*** imge, nesneyle kurulan eşitliği bozan bağdır

***  şiirde eşitlik sözcükle imge arasındaki bağıntılarla ilgilidir (her daim böyle bir
      bağıntının oluşması da beklenemez)

***  matematiksel bir doğru sonsuzluğa yöneldiğinde nesneyi temsil etme
      durumundan uzaklaşır, sözcüklerin şiirin bütünlüğünden uzaklaşması
      / yakınlaşması gibi

***  şiirde, “tanımlanmış çeşitlilik” sorun oluşturur

***  harezmi; sıfırın günahını taşıyan çocuk

***  hikayeye göre pythagorasçının biri:
“uzun bir yolculuk sırasında bir hana giriyor, bitkinlikten ve bir sürü başka nedenlerden dolayı hastalanıp uzun zaman yatıyor, bu yüzden parasız pulsuz kalıyor, fakat hancı adama acıdığından ya da parasını geri alacağını umduğundan hiçbir yardımdan ve masraftan çekinmeden ona ne gerekiyorsa veriyor, hastalık ağırlaşınca da ölmeye hazırlanan adam bir tahta üzerine işaret ediyor ve hancıya başına bir şey gelirse bu levhayı dışarıya asmasını ve gelip geçenlerden işareti anlayan birinin çıkıp çıkmayacağını beklemesini tembih ediyor, bu adamın onun yaptığı masrafları ödeyeceğini ve kendisi için ona teşekkür edeceğini söylüyor
hancı adamın ölmesi üzerine ceset için yapılması gerekenleri yapıyor, fakat levhayı okuyacak kimseden harcadıklarını geri alacağını, hele kendisine teşekkür edileceğini hiç ummuyor, yine de kendisini etkilediği için tavsiyeyi deneyerek levhayı durmadan dışarı taşıyor
aradan uzun zaman geçtikten sonra, pythagarosçulardan biri oradan geçiyor, durup bakıyor
işareti yapmış olanı anlıyor,olup bitenleri soruyor ve hancıya harcadığından daha fazlasını veriyor”

***  şeylerin çokluğu zaman zaman karıştırır kafamızı

***  “çarpıtılmamış yaşamın ölümden başka imgesi yoktur” adorno

***  oyun, bilinçsiz provadır

***  “bir zihnin ve bir kalbin varsa yalnız birini göster
       ikisini de gösterirsen ikisine de mahkum olursun” hölderlin

***  imge, tüm zamanların nesnelliğidir

***  imgenin eskisi yenisi olmaz, beklenmedik kimliği vardır

***  şiirde imge değişkenlere bağlıdır kavramlar gibi kurucu bir özelliğe sahip değildir

***  imge, dil kuran şairin belgesidir

***  şair, imge arkeoloğudur, çünkü sunulan, dayatılan her şeyi bozar

***  “insan dilsizdir, onun yerine imge konuşur, doğanın adımına bir tek imgenin
       ayak uyduracağı açıktır” boris pasternak

***  imge, diyalektiğin en ince ayrıntılarını çoğaltma çabasındadır

***  doğa, yaptığını istediği kadar büyük yapsın, insan kolayca daha da büyüğünü
      imgeleyebilir

***  “tüm felsefe öğrenimimizi şairlerden aldık” g.b.

***  şiir, bilmenin iki ucuyla sınırlı…

***  anlamak, şiire renk katar

***  zaman, şairi müziğe yatırır
      bu zamanın kılıfıdır
      şair de bu kılıfı işaret eder

***  “insana konuşma yeteneği duygularını dile getirmesi için değil, saklaması için
       verilmiştir” talleyrand

***  önemli olan şiir yazarken yaşananlardır, daha da önemlisi şiir okurken olanlardır




dizin    üst    geri    ileri  




  8  

 SÜJE  /  otuz beşinci sayı