ŞİİR

Havva Ağral  







YENİ BİN YILA BİR KOŞMA


Gündüz ebabil göçümüz vardı
yaralı eski bir şarkı
abdal karıştı sokağımıza
gam uslandırılmış çocuklar vardı
varoş
eylül
varıp yanımıza
kays yüzlerini döken çocuklar…

indik ilk yazlara
düze sehere
dilimizde aman! diyenin
kanat sesi
telvin yekin serin sulara
us yırtığı barut tasa
kül ve kilin tozlandırdığı çocuklar vardı.
Dost karlı yolda
bâki iz
alıcı kuş
karartma hallerde
elediler rüzgarımızı

oy Yemen kırlangıç sayfası
farazi kaç azadlık asrın çocukları
Halepçe sineye örttüğümüz
kuru yaprağın ağlaması
ya da şairin şol bakan gözlerine
mil eken çorak kimyanın salgınları
dosta varmaya
mayıs ve sokağımız
suç ve ceza katarı
harmanı melez çeç
toz toprak akan yıllar
esrik Kybele’nin
nâr_ı kuzgun
açlık rutini
onca zamana aşina nasırımız…

gece aşklara göçümüz vardı
kızılca Kızıldere
açık yarada iç geçiren yanımız
abdal gülde
hüma iklimi çırağı çocuklar
hani solgun devrandan öte öteki
mahur ipeğin
ağulu durağı
şafakların teninde
boynuna vurulan mit yanığı
bahtı doğu
kendi kulacıyla aşkın kendini
yaşamaya yaraşır
nice çocuklar vardı.



dizin    üst    geri    ileri  

 



 11 

 SÜJE  /  Havva Ağral   /  yirmi iki temmuz iki bin on dört     5