SATİRİK ŞİİR

Kıvılcım Vafi  







BATAK ZEMİNDE KURU GÜRÜLTÜ

 
[ Şiir Avcılarına İthaftır ]


- Ne çok senlerden var, bunu bir bilseydin, nasıl mutsuz olurdun, nasıl...

Siyah sözün kemiğine yapışık turkuaz gölgenin himayesinde yazdığın mektubun ucuna ilişiyor korkulu sesin; gitmeyecek ve kalacak seninle nur yüzlü bunalımın. Çünkü sen daha uyanmadan uyanıyor içinde haset. Çünkü günlük yaşamına çoktan karışmış sana yol gösteriyor altın tâcın mülkiyet. Birazdan camında göz olacak yastığındaki salyalı kurgu ve ona tapınacaksın. Birazdan canında yara kanatacak bir anı ve ondan haz alacaksın. Birazdan adına ödül koyulan bir cesetle fotoğraf vereceksin hayata tembellikle gerinerek. Birazdan azalacaksın. Sonra, yine azalacaksın. Çok sonra, yine yine azalacaksın. Yok olma üstünlüğüne erişemeyeceksin ama hiçbir zaman. Sadece ‘az’ kalacaksın. Ve sana birçok ölü şiirler doğuracak birçok ölü ilham perilerin.

Tam bir antolojik vaka! Kalkıp kendini kutsayacaksın binbir alıntıyla uluorta  :  Bakın, bakın!  Ben bir turistik yelkovanım, akrepten daha uzun, saniyeden daha kalın!  Tik-Tak! Tak-Tik! Ödüllerim salkım saçak!


.. / ..


Şimdi var sansın kendini kendin, çağ sansın!

Ama ne yaparsan yap, çürütemezsin zamanı! Akıl ve imge ve bilgi
boş bırakmaz sana meydanı!

Hani ki
O Güzel Günlerin müjdesini taşıyan
O güzelim Haber Güvercinlerini tek tek vurduğun harflerin
                             - işte o çok övündüğün kaypak harflerin
kuru gürültüsünde boğulacaksın sonunda,  b a t a   ç ı k a !

Ve şiir senden bihaber, imgelerle döşeli uçsuz bucaksız kendi yolunda, dudaklarında masmavi bir ıslık, kim bilir kaç asırlık yoldaşlarıyla, yine yürüyor olacak tüm zarafetiyle, kol kola.


Kasım'2021



içindekiler    üst    geri    ileri   





 58