“ey yorgun
atlar, ey geri dönenler, sayı bilmeyen çocuklar”
geniş zamanlıydı nehirler. suyun suya şarkısı.
döküldükçe içlerinden mürekkep ve su
bir yaradan bir yaraya geçilir
silgiler silinse de tükenmezler tükenmezdi
içlerini dökerlerdi bir uzun yaraya
döküldüğü yerlerde göklerin.
daralan hayal çemberidir daralan
tükenmezin ucunda bir yıldızlı uçurtma …
aynı yara bandında koşar
aynı yara bandıyla alnında…
geceler soğuk uzun geceler
sarkardı akşamüstleri
ekspres büyük. kelebek mahpus.
bulandıkça bulanırdı sakarya
gün inmez. şarkı dinmez.
dalga dalga dalgalanır ankara.
çığ düşen kirpikler
ve heyelan dudaklar…
içinden gözlerimiz.
sıyrılarak kırılarak camın
bakışlar...
uzadıkça uzardı parmaklarım
geçip giden bir bulut
kayan bir yıldıza dokunur
bir kıpırtının tarihi başlar
derken dağlar ağaçlar kuşlar
kelebekler dökülürdü camlardan
yer yer kanlı parçalı olsa da
hafif sıyrıklarla atlatırdık geceyi...
kırılan hayal çemberidir kırılan…
buğusunda camların. kanadı kırık bir ağacın
küllerinde gölgesi yanık bir ağacın
kuşları olurduk birden. yeşeren uykusu kuşların.
yakılmış bir dağın çocukluğu. ormanı...
yanmış yakılmış bir köyün dağı. çeşmesi. suyu...
eriyen hayal çemberidir eriyen..
bir hayat. iki göz. iki göz bir olunca
iki göze sığar mıydı bir hayat...
iki gözde bir hayat...
yanık ülke. eriyen hayal. yıkık ev...
taşların arasında taşla vurulan kertenkele
daralan hayal çemberidir daralan…
bozuk radyo. kısa dalga. ruhi su’dan türküler.
yama tarla. uzun yas. demirbank iyi günler diler.
yeşil deniz. sarı zehir. yanık tütün. efedrin.
d i p d i p ü s t ü u ç a l t ı u ç. uç böceğim uç.
çıfıt alacası. damar kurdu. yaprak külü. maviküf.
kısa sürse yas tatili. zifir tutmaz ellerim.
yağmur adam. yarımadam. çim adam.
çimlenmeyi unutsa da bulutlarda gezinse.
kara bulut. uzak yıldız. aylak güneş. yarasa.
elleri cebinde bir diktatör dolunay.
piyasa patlar. sabır çatlar. tüccar kaçar
camekanlar yerde akhisar ayaktadır.
flaş patlar. film sarar. negatif yanar…
sahne aydınlanır. geri çekilir hayat .
kamera zoom…dalgalanır donar görüntü.
tarih karadır…tarih karadır…tarih yaradır…
-..bugün 23.ocak.1975 .dinlediğiniz haberlerden özetler :
sayıları elliyi bulan bir grup faşist fatih yönüne doğru kaçan kerim
yaman ve arkadaşlarını bir ara sokakta sıkıştırarak üzerlerine ateş açtı.
açılan ateş sonucunda vatan mühendislik yüksek okulu 2.sınıf öğrencisi
kerim yaman kalbinden vurularak ölürken, yanında bulunan arkadaşları erol
erdoğan karnından ve erdinç demirpolat da gırtlağından ağır yaralı olarak
hastaneye kaldırıldı...-
kerim’in kalbini delen kurşun
serdar’ ın omzuna saplanır.
yumruk havada hesap sorarlar :
kortejin bir ucu beyazıt meydanı bir ucu yıldızlardadır.
dişlilerin arasında çakıl taşları…
ve kairos kronos’u durdurur… karanlığın sonudur…
gün indi. kırıldı devrimin dalı. soldu duvarlarda yazılar
yumruk havada asılı . kurşun içimizde gezinir. kalp yeniden…
tarih yeniden ve yeniden...kalp yeniden yeniden...
vurulan hayal çemberidir vurulan…
kar yağar. buz tutardı saçaklar
saçaklardan sarkar iken
buz tutan bir su damlası evimiz.
donmuş gölün üstünde adımları üşüyen
güneş çıkar. karlar erir.
kar yangını başlar
güneşlenir köpekler.
kar yazıdır.
buz kırılır. sel olur.
ağırlaşan bir hayal
hayal çemberi güneş
tökezler durur gölgeler
geçemezler dereden .
t a ş g i b i y a t a r k u ş g i b i k a l k a r
kalk taş !
is dağılır şafak söker
düşer harflerin yoluna
mevsim şeritleri dünya dolanır
aklımız uçurtmada kalır
rüyamız çarpım tablosu
güneş tutulur. cam kırılır.
isli camlardan bakarız güneşe.
bir serçeyi kurtarırken çocukluk
taşladığı kör yılanı öldürür.
taşların altında can çekişen
artık hiç göremeyecek gözler değil
