"Aşkın ekonomik anlamda ederi yoktur.
Aşkın ederi, insan yaşamıdır. "
Vecihi
Timuroğlu
Beni sevmediğini söyle, diyorum. Susuyor. Mevsimlerden yaz, üşüyorum.
Aramıza giren sessizlikte yan yana oturuyoruz. Sokak tenha, tek tük
insanlar geçiyor önümüzden. Telaşsız, sakin ve umursamaz. Yağmur öncesi
yanağıma düşen damlalar otomobil gürültüsünün kargaşasında kayboluyor.
Özlemini içime çektikçe yalnızlaşıyorum. Dışarı çıkmalı ve insanların
arasında kaybolmalıyım.
Gün kısa, gece uzun. Havada en ufak bir esinti yok. Yıldızlar gökyüzünde
parlıyor, yakamozlar gibi. Kimse yok! Seni özlüyorum sessizce, içimdeki
bütün gürültülere inat. Senin için yanan yüreğimin ateşi de küle dönecek
elbette. Aşkın beni tedirgin ediyor, huysuzlaştırıyor, her şeye rağmen
kendine çekiyor, bağlıyor.
Beni sevmediğini söyle, diyorum. Gözleri uzakta, susuyor. Geç bulup çabuk
kaybettiğim bütün zamanlara inat, susuyor. Ölüm sessizliği. Sesini,
nefesini duyabilsem. Tekbir kelime, bir nefes. Kafamın içinde senin
hayalin... Hepsinde sana varıyorum. Vardığım yer çıkmaz sokak oluyor.
Ayrılık gelince aşk üşürmüş zaten. Aşk ve zaman herkese göre farklı
akıyor...
Beni sevmediğini söyle, diyorum. "Bu kadar çok düşünme", diyor.
Yüzümü yalayan rüzgar gibi, dilimdeki şarkı da benim değil.
Radyoda Zeki Müren, "Ben seni unutmak için sevmedim / Gülüşün ayrılık
demekmiş bilmedim", derken, ayrılık geldi, yüreğime oturdu. Senden başka
herkesin okuyacağı bu mektupta.
Yeni bir şey gelmiyor aklıma.
Ben sevmediğini söyle. Bir ses, bir nefes!
.