Müşfik gözleriyle sarsak Maviyi dürtüyordur
Avadanlığını bulmak istiyordur umutla Bahçesinin
Asılsa çatırtımdan Testere kör makas yan bakar
Bir kök durur elinde Sonrası akışsız yollar
Dönülmez geriye Kuşlar da göçtür
Ümidi sonsuzluğumu yorar gibidir
Bağlandığı şiltesinde keşke Rüyaya yatsa
Kırdığı düşlerde yatıramam bile Bütün bir saniye.
Yıkadığım yaşlı bir kadında hüzün vardır.
Saçları düğüm düğüm Aşmış kamburunu
Canı yenik ya nasılsa Tarak vurayım istiyor
Nar’ı gerilir gerilmez büyürmüş Doğurgan çocuklar
Yeter ki başına buyruk Ölmek istiyor çarçabuk
Eşkâl arama! Düvel’i söndüremediğimizden kaynakta
Apış aramız hep sabun Kupkurumuş.
Dedi ki aynalar da buğulu İçimde soluğu olsa Birazcık omzu
Yükleniyor şimdi kapıya Hallerimiz koyu
İnik memeleri Esintiyle dikeliyor
Havlu diyor son anda Tavuklarının acıktığını anımsayarak.