tahttan inerken bir gece vakti
olan olur deyip yaklaşmak
karnı aç karıncalara
anımsatır mı bana şimdi bu
koskoca bir girdap olduğunu
doğmanın da ölmek kadar
2
gözlerimde tekrarı o ağır filmlerin
düşlerimde buharlar
esir almıştı buharlar
hüznün garlarında yarı baygın dolaşan gölgeleri
gölgeler ki
masal diyordu sadece masal
bizleri korkunun sanal yüzünden kurtaracak infial
oysa gelip geçen bir kılıç kalkan oyunuydu
sonu hep hayal
ben ki us diyordum yorgun hep us
beni karanlık kumsallardan kurtaracak tek tanık
beni esrarlı bir uçurtma gibi
sonsuz göklere salacak tek tan
us diyordum
bıkmıştım çünkü din büyücülerinin
o mayınlı fısıltılarından
3
tahttan inerken bir gece vakti
tüyden hafif bedenlerin katili olmak
ne kadar uzaksa bana
bir yakın gerçek bulmalıyım kendime
gürültülü bir dolu yağışı gibi değil
sakin sessiz yeni bir doğuş gibi
hemen şimdi son sözlerin öncesinde hemen
saklıca açan bir gül gibi
her daim şimdiden maziye akan özsuyu