alarga:
bir önerme kur kendine
umut hep var olsun
bordo:
mahsur kalışlarımın gardiyanı
yokluğun darağacı gölgesinde
cinsellik:
donmuş suların yokluğunda hiçleşen toprak
ıtırlı bahçenin kurumuş çiçekleri
çorak:
orada aranır kayıplar ve gidenlerin izleri
bir çay bardağı, bir izmarittir sona kalan ipucu
daima:
gücü tükenmez anafor, içimin kayalıklarında
ya parçalar yakaladığını yada atar yarına
endişe:
ressamlar ressamı, gemiye kaptan yaptı
çalım attı dilsiz soyağacına
fesleğen:
nefessizliğe mal olan öpmelerin hatırası
anımsanan başlangıç yarım kalmış sözlerden sonra
galip:
ben değilim emin olun, evden çıkmadım
illa birine ödül verecekseniz suflörü unutmayın
haziran II:
ölmek zordur sevmek gibi cüretli
bir değil bin çınara miras kalır anadolu
ırgat:
güneş yanığı değil yüzündeki, keder karası
bire on çalmışlar, aç kalmış bizimkisi aç öküzün ardında
iade:
vazgeçmelerin emir eri
gitmelerin kapı nöbetinde
konuk:
hüznünü savurabilenler gelsin
alın teriyle kazanılan ayrılıklar sahibi
leblebi:
yasadışı haylazlığımın mürettebatı
kurmaca eylemlerimden hep o sorumlu
müzik:
nuh ne yapsa kurtaramaz gemiyi, isyan başladı
bir tas aşureye kanmıyor avradından başkası
not:
sondan başa yolculuk
sonra son’a çıkmak aniden
oba:
her yaşın aşkı bulutsuz hayat
bir siniden bölüşür yarın ayırımsız, eşit
öteki:
sindirella’nın sevgilisiydim kenar mahallede
ihanet etti, bir prense sattı aşkımızı
pabuç:
mezhepsiz, edepsiz ve dertsiz yoldaş
aklın varsa sevdiğine, yoksa ihanete sürer
red:
kader bozma mesleği
fermancıların kalbine kızak
sustalı:
bölük bölük asker süngüsünden beter
kanaati kesin dönüşsüz son bakış
şans:
özgür ruhlu yenilgiler savaşçısı
teslime gelmez yabani
tercih:
belimize bağlanmış zaman ayarlı teminat
ille bir koşula temaslı bütün kablolar
ustura:
kapı aralığından devrilirken göz kapakları
ne varsa geçmişe ait, dışarıda bırakılması
ümmi:
bakmayın güldüğüne cehaletten değil
kaleyi içten fethetmiş o, bizse baş edemeyiz kuşatmada
vatan:
anam olsam ancak bu kadar severim
esmer evlatları vurulur sevdasına
yıldız:
sevdiğimin gözleridir, beklerim
tutup beni yollara çıkarsın diye
zevk:
çulsuz adamın kulağındaki çingene küpesi
sallandıkça coşar tenin çayır çimeni
