Avuçlarınızı sonsuza bölmeyi öğrenmelisiniz
Ayaklarınıza bağlayıp sürüklerken dünyayı
Her adım geriye dönüştür, anımsadığınızda
Beklemelisiniz
Her köşesi izbe kalabalıkta
Umutsuzca gülümsemek cesaret midir?
Bütün mimikler eriyip gider
Yönü olmayan sayısız dönüşte
İnatla en uzağa gelmelisiniz
Kırık bir lambayı taşıyor yarın
Işığı bilinmez yerlere düşmüş
Söyler mi acısını bakışlarınız dokunduğunda
Söylemezse, bilin ki terk edilmişsiniz
Buruşuk bir cümle kâğıda saplı
Noktası tutunur avucunuza
Öfkesiz bir uzaklık hissedersiniz
Yanıltır sessizliği bütün harflerin
Bir daha duyamayacakmış gibi dinlemelisiniz
Aslında ölmeyecekti o şarkı
Söylerken düşmeseydi gökyüzü
Diyelim ki o gökyüzü artık sizsiniz
Sımsıkı sarılıp en yakın buluta
O ölü şarkıyı söylemelisiniz