Öyle kolay sanma sen bu işi, kardeşim,
hemen kalkışma tellerden şarkılar döktürmeye!
Sazı bir kere eline almaya göresin,
bir görev yüklendin demektir, bilesin,
çok ağır bir görev, ve belâlı.
Geldinse anlatmaya yalnız kendi derdini, kardeşim,
yalnız kendi zevkini anlatmaya geldinse,
bırak elinden o kutsal sazı,
sana burda hiç kimse kulak asmaz.
(...)
Ey şairler, gireceksiniz halkla kol kola,
alevlerin, fırtınaların içinden geçeceksiniz,
hiç durmadan yürüyeceksiniz, ama hiç durmadan;
alçaktır halkın bayrağını elinden düşüren de,
şurda, geride, bir kenarda gizli gizli,
bir parçacık dinleneyim, diyen de alçak!
Halk bakacak, görecek, anlayacak,
acı çeken kim, başkaldıran kim, dövüşen kim,
kim işi oluruna bırakmış,
kim günü gün eden,
kim şarlatan,
kim korkak!
Peygamberler çıkacak, yalancı ve kurnaz,
durun, diyecekler size, durun, ey insanlar,
işte burası, diyecekler, sizi yaşatacak yer,
işte burası bolluk ülkesi, mutlu toprak.
Bu korkunç yalanlara kanmayacak ama hiç kimse,
ne açlık kanacak, ne susuzluk kanacak, ne de umutsuz yaşamak,
haykıracak güneşte kavrulan milyonlarca insan,
hepsi yalan, diyecekler, hepsi yalan, hepsi yalan.
Ne zaman eşit pay alırsak hepimiz bolluk sepetinden,
ne zaman hepimiz sırayla oturursak halk sofrasına,
ne zaman her eve girerse bereketli aydınlığı bilimin,
ne zaman pırıl pırıl yanarsa tekmil evler aydınlıklar içinde,
işte o zaman deriz, burada duralım, tamam,
işte burası bolluk ülkesi, mutlu toprak.
Biz o güne kadar, dur durak bilmeden
sürdüreceğiz amansız savaşımızı,
dağ taş demeden yürüyeceğiz,
gözler çakmak çakmak, yumruklar sımsıkı.
Sonunda, bütün bu çabalara karşılık
hiçbir şey geçmeyebilir de elimize,
yola çıkarken zaten biz bunu göze almıştık.
Ölüm kondurup alnımıza yumuşak bir öpücük,
kaparsa usulcana göz kapaklarımızı,
ve çiçekler içinde
alıp korsa bizi kara toprağa,
bu bile yeter de artar bize.
Çevirenler : A. Kadir - Şerif Hulûsi
Sándor Petöfi
(1823-1849)
1823 yılında Budapeşte'de doğdu. Babası bir kasap çırağı ve annesi
hizmetçiydi. Orta öğrenimini Peşte’de ve Aszód’da gördü. Okuldan
kaçarak Nemzeti Színház’da (Ulusal Tiyatro) bir süre figüranlık yaptı.
İlk şiiri 1842’de yayınlandı. 1844 ortasında Pesti Divatlap’ın (Peşte
Moda Dergisi) yöneticisi yardımcılığı yaptı. Aynı yıl A helység
Kalapácsa (Köyün Nalbandı) adlı destanı yazdı. Bu destan, romantik kahramanlık öykülerine
bir karşı koymak niteliğindedir. 1845
yılında halkçı akımın yazınsal olduğunun bir kanıtı olan János Vitéz’i
(Yiğit Yanoş) yazmaya başladı. Bu yapıtta ozan, baştan sona halk
şarkılarının canlı sesini, sunuş biçimini, halkçı-köylü atmosferini
korur. Gerçekçi öğelerle ve peri masallarının öğeleriyle dokunmuş
öyküde ezilen halk çocuğu zafere ulaşır.
Petöfi’nin şiirleri ve bu destanı kısa sürede aristokrat yazın çevresi
tarafından tepki görmüş ve saldırılara uğramıştır. 1845 yılında
yayınlanan "Versek 1844-45" adlı şiir kitabına yapılan yersiz
saldırılar, annne ve babasının umutsuz yoksulluğu ve yaşadığı
aşklarında aldanışı onu bir bunalıma sürükledi. Bu bunalımdan, Felhok
(Bulutlar) adlı şiir kitabıyla ve Tigris és hiéna (Kaplan ve Sırtlan)
adlı oyunu ve pek de başarılı olmayan “A hóhér kötele” (Celladın İpi)
adlı romanıyla kurtulur.
Ülkesindeki toplumsal adaletsizliğe ve Habsburg hanedanı egemenliğine
başkaldıran Petöfi,. 15 Mart 1848 ayaklanmasına Peşte gençliğinin önderi olarak
katıldı. "Talpra, Magyar!" (Haydi Macar, Uyan!) adlı şiiri Macar
Devrimi'nin simgesi oldu. Petöfi, Macaristan'a giren Çarlık
askerleriyle savaşmak için yeniden orduya döndü, binbaşı rütbesi ile
Segesvár'da savaşırken yaşamını yitirdi ve ölüsü bulunamadı. Yirmi altı
yaşında öldüğü zaman ardında, dünya özgürlüğü düşüncesinin
hizmetine adanmış bin beş yüz sayfalık bir uğraş (şiirler,
hikayeler, gezi yazıları, oyunlar, düz yazılar) bıraktı.
_______________
Resim
: Ignác Roskovics Özgeçmiş Bilgisi : Çeşitli
kaynaklardan derleme.
_________________
Şiir Kaynak : Dünya Halk ve Demokrasi Şiirleri -
2 / Hazırlayan : A. Kadir /
Ocak 1980