derken müzik sustu aşk senin olmayan düş
biliyorsun korkumdan üşüyorum sabahları
adı kötü bir romana karışmış her karakter ağlar
bileklerimde üşüyor suç
yırtma ellerindeki beyazı o buna çok üzülecek
leş gibi gece kokuyorum sabahları
alkol eşkal ve şair eşkalini arıyor meleklerin
marx ve engels
kabuklarımı koparıyorum dilim hasta
devrimin ve aşkın mülkiyetine maruz kaldı kalbim
bantla tutuşturduk duvara yüzyılı altında kaldık
kaçıncı ciltte bulmuştuk bu düşü
eski bir cumhuriyetin anahtarını bırakın bana
hüznü deneme jeny’e gülümse
çocuğunu bize ölü doğurdu
dilim hasta her soru eşkalini arıyor içinde
charlie chaplin
siyah beyaz suç işledi takvim kırmızılı aylarda
yine çocuk ve yine siyah beyaz
zamanın karşısında onun yerini değiştirme
o saate bakıyor yüzyılın yarasına
yangından kurtulan suç külündür suyu üzme
çünkü yaradır kan toplamaz uzaklık
bu yangına karışma demeliydin
ateşin muma ihtiyacı var yalnızsak eğer
charlie bu gece seni dinliyoruz zamanı durdur
hain bir sözcükle yıkanmasın çocuklar
ağrımı düşe sakladım kollarımda edepsiz bir yalnızlık
neyzen tevfik
saat altı beklemelerle bir kış taşıyorduk telaşlar
sonra birden su sızıyordu şehre ikide bir
söz gibi çiziliyordu falçatalı dil
yorulduk neyzen konuşsun artık ışıklar sönmeden
ayaklarını haliç’in kokusuna bırak
beş otuz saçların yüzün eskiyecek bir kağıt gibi
yalnızlık ve aşk başlayacak yeniden
kan var sesimde ulukışla’da saat beş
ele geçen kağıtlar yırtılacak ışık ve sabah içi
dilimizdeki şarkı bir intihar bırakacak eylüle
eylül hafif bir gülümseyiş kanın belleğinde
bu kışın rengi siyah ama gülüşlerimiz kırmızı