ŞİİR

Meral Bağcı   







Spiegel İm Spiegel



Dünyamızın sınırı dilin sınırında mıdır
Konuşan evimiz ve ardından grotesk fısıltıyla tin
Üstesinden gelinecek şey kuşku
Goya'nın isyanı “aklın uykusu canavarlar yaratır”

Önseziyle arayışa çıktım, yirmi birinci yüzyıl hoşnutsuzluğuyla
Düşünmek sanatın da eylemiyse
Sözcükler, doğadan doğan hayal gücümüz,
Peki ama kendimi belli belirsiz ilişkilendirdiğim
Tansik mor gözenekler, uyuyan nehrin canlı motifleri
Dallarını yağmurun koyulaştırdığı siyah diken çalıları, deniz eteklerinin de - 
                                                                                                - karakalemi
Yeryüzü gıcırtısıyla aralanan gün, koyu sarı iplik ince damarları
Sis, kokulu nergise doluyor, vakti geldiğinde üflüyordu yerden

“Bağır, bağır öfkeyle ışığın tükenişine”
Koyu bir karanlığa gerek bir ay, akıtsın ışığını susuz kuyulara
Dolunayı yansıtan gölge, tedirgin oyuk
Anlamını da aşan hınçlı ufuk;
Auschwitz nebbaşları, kampta toplanan binlerce kıyafet ve ayakkabıyı ihtiyaç -          
                                                                              - sahiplerine dağıttı

Yangının gizine sığmayan küller altında duman yeşili balçık
Başını çevirdi insan, durumunu E. Munch'ın “çığlık’ı anlatacaktı belki “kaygı”sı
Ondurulmayan oku battığı göğsünden çıkarıyordu solgun insan
Ölümü söküp alacak olan neydi, başkaldıran insan
Erinç değişim nerede, bulantı ümit, toprak eleyen su eleyen eller
Bir görünen bir kaybolan bahtsız yolculuk




Göremiyorum, öte daha ötede belirginleşen
Dile getirilemez mi
Bağ koparan duygudaş öykümüz Atlas üzerinde dikenli böğürtlen
Korkuluğa aynalı bir duvak asacağım, ağlayan gelin ölüm fısıltıları
Koyun derisinden bir çelenk, bir intihar intihara kaynayan dağ laleleri
Siyahları giyinen su toprağa hazinelendi bir defnenin köklerine kapandı

Doğum o mat ışık isli o aynada uğuldama, her şeyin içindeki tükeniş
Aynanın arkasında iki mıh çivisi Unut ve hatırla yükü
Sökülmüş karganın gözleri, doğanın parçası olmamız mıdır? Elimizden kaçan
Kırılma, ince bağlar sisal lifleriyle salınım

Yanmış tahta parçası üzerine biriken olgun toprak
Kütüğün üzerinde tutan yeni yaşam onarılan bir anlak kıpırdayan tazelik
Keşişim ve açığa çıkan kıvrım, kırmızı pelerinli alıç
Memesi ballanan inciri yaşamın, günler içinde gürleşen şiir

Ölümü soyunan yılan dengeyi kuran yaşamak
Dilefgar yeryüzü bulutu kaya, zamanın sızan izi, derinliğin oyuğunda Minerva’nın -
                                                                                                           - baykuşu
Geçmiş canlı bir hafıza, bakış açısı yerleştir içine kolaj kur
İpekböceği dönüşüm tragedyası, “her belirleme olumsuzlama“
Kışkırtıcı, uzakta doğayla yeniden kurulan ilişki
Simgesi dünyadan yana tavır alan
Kırılma,
Özneleşen “insan her şeyin ölçüsü”



içindekiler   
üst    geri    ileri   




  4