ŞİİR

Pınar Dinçata  





 

BENİM ANNEM BİR DEVRİMCİ


Karlı bir şubat ayında
Ankara’nın ayazında açmışım dünyaya gözlerimi.
Annem daha bir çocuk tabii
Bez bebeğini oturturmuş yanıma arkadaş niyetine .
Masal bilmezmiş pek pamuk prenses dışında.
Yedi tane cücenin bir kadınla aynı evde
Kalması hoş karşılanmamış kasabada.
Babaannem almış eline değneği !



Danaların bostanlara girdiği geceler annemin göz yaşlarını emmişim süt niyetine

Babam askerdeymiş
Benim doğumumda
Patatesli pide dağıtmış hayrına
Annem babamın ailesine
Gelinlik yaparmış
Babama mektuplar yazar benim resimlerimi yollarmış
Tavada pişen beş yumurtanın
On boğaza bölündüğü zamanlar ...
Elimi sobaya yapıştırdığım gün
Sabaha kadar ağlamışız beraber .

Evvel zaman içinde kalbur zaman içinde diye başlayan bu masalda
Kadın hapis olduğu mutfakta
Kasımpatılar büyütmüş
Saçlarını uzatırmış aşağı
Kediler alırmış eve soğuk kış günlerinde
Kendine ayırdığı ekmeği parçalar
Kuşlara pay edermiş
Bostana giren danayı pek bir haklı bulurmuş
O küçük mutfakta şarkılar söylediği bir gün
Sopa kırmışlar sırtında kadın şarkı söylemez
Orospu mu olacaksın?
İçine söylemiş şarkılarını bana söylemiş fısıltıyla
Sonra bir gün mutfak ona dar gelmiş
Bunun için mi geldim dünyaya?
Şarkılar söylemek istemiş
Bağıra bağıra şarkılar
Sokaklar ne güzeldir simdi oysa
Almış beni kucağına atmış kendini sokağa
Yemenisini de atmış rüzgârın sesine ayak uydurmuş
Dans etmiş bağlamış beline yemenisini dans etmiş
Özgürlük ne güzelmiş kız vallaha
Sesim ne güzelmiş benim
Saçlarını tarayan rüzgara teşekkür etmiş
Hayat ne güzelmiş
İyiler ve kötüler olur masallarda
Babamın postal sesi duyulmuş uzaktan
Aldırış etmemiş
Hissetmiş olacağım basmışım yaygarayı
Yerde kan izleri
Sigarasını yakmış babam
Eyleminden oldukça memnun
Alkış kıyamet erkek görsün millet!


dizin    üst    geri    ileri    

 



 13 

 SÜJE  /  otuz altıncı sayı