|
|
 |
 |
İÇİMİN SÖZLÜĞÜ (11)
albüm :
yasaklanmış ömrümün kısa yazılışı
sürgün ağrıların vücut ısısı
barınak :
yorulan rüyaların barut deposu
ıskalanmış kimliklerin bile bile ladesi
cebri :
kültür fahişesidir kendileri
ruhunu çek defteriyle doyurur
çöl :
anaların eteklerinden dökülen
ölü kuşlar mezarlığı
devriye :
hesapsız imkanları toplar dilimde
kendisi kalır kafeste her şey uzaklaşınca
elma :
kemikleriniz sızlasın Adem’le Havva
çok tatlıydı, yerken hiç suçluluk duymadım
fantezi :
kitapsız peygamberlerin sirk daveti
tanrıçalar sunarlar kanaviçe kafeslerde
guguk :
paradoks değil başkasına yüklüyor vebalini
dayatmıyor kabullendiriyor, kimse ne olduğunu anlamadan
hazan :
düğünde, cenazede dolmuş heybeyi
kalbimin kıvrımından akıtmak
ılgım :
kendini yoklukta bulmak
bastırılamayan hakimiyet, ertelenemez ödeşme vakti
idam :
saman çöpü hafifliğinde tek yöne takılan ibre
alır yolcuyu son yemeğe kalmadan
jüpiter :
ikiz acıların kesişme noktası
ama çağırma boş yere gelemem
kapı :
çıkışı olmayan gerçekliğimizin
hiç girmediğimiz yerdeki somut karşıtı
lir :
Homerosoğulları’ndanım sahnede, elimde asa
babamın destanını okuyorum, modern zamanda
mızrak :
sözdür, bakıştır, yokluktur hatırlamadır
çekerseniz aklımdan, durduramazsınız kanamayı
netice :
dar sokaklardaki gelin alayı
geçmişten beri arar gelecekteki evini
orospu :
düş’e düşmüş kadının
tuvallerde hoyratlanan nesnesi
örgüt :
bataklıkta illegal nilüferim
ufkunda çitsiz bahçe taşır
parka :
hatırlamalar uykusu
rüyalarda cenin kıvrımıyla
ranza :
küçük bir galakside
çift katlı dünya
sevinç :
arkanda seni takip eden
önünde senden kaçan ürkek maske
şoför :
eve dönüş, hazırlıktır yeni ayrılıklara
kendini izler çıktığı bütün yollarda
tülbent :
köy kokar emek nakışlıdır kenarı
taşar kentlerin varoşlarına, kahır büyür
ufuk :
yalanın yediveren çiçeği
bakışların düğümlendiği
üvey :
yer sofrasına davet ettiğim konuk
gidişine su dökerim ardından
vesikalı :
mayınlar içinde çiçek bahçesinin
yorulmayan acemi bahçıvanı
yürek :
sırat köprüsü bile olmayan vazgeçmediğim
geçemeyince çakmakla tutuşturduğum haritam
zımpara :
hassastır aslında, bakmayın yaptıklarına
ilgi istiyor sadece, zaman gibi acımasızca
dizin
üst
geri
ileri
|

18
|
 |
SÜJE
/ İbrahim Şahin
/
yirmi beş eylül iki bin on sekiz /
30 |
|
|
|