nehir balığının bildiği tutku
gidip can katmaya dönüp can vermeye
kuşlar gibiydik daldık ilk başta
meraklar ve heyecanlar sınırında
sonra
maviyi yırtarak büyük ışık oklarıyla
derinliğe sonra
kıvrım kıvrım artırdıkça vurgun
gibi bir tat kalıyor
bilmeyenler
ölüm çekişi derler
upuygun
çılgın gelişlerdir
Yakomozdan güneşe dolmak bi kerelik
derinde bir şey her şeye
vurgunu sevinç olmasa içimiz
hep göçebe
yüzeye her çıkışta
yeniden olur söz alıp koyulalım
keşifleri yazsam bile sensiz
şehirler beraber kurulur
ki yılmazlık kadınsı bir su mağaraların karanlığına doğru
balık pullarında bilerek buluşan mavilik biz miyiz
kimiz
kulaçlıyorum /yalnız yalnız/ kuşatıldığım genişliği
bağ yapıcılarım tiril tiril kıvılcım sıçrıyor pencerene/ bilerek/ bir karanlık çöz!
sonra sonraydı, müzmin göçebeydim ilerlemeci
dilimde
pulları matlaşmış o inci balığının şarkısı
III
yalandan parladığım tüm bu bahis
sensiz çok susadım
kana kana mavimsin bir kerelik
her şeyin biz zamanı