ŞİİR

Ayşe Korkmaz  







kalabalık yalnızlıklar


uzak ülkelere benziyorsun
gitmek için can attığım şehirlere
milyonlarca insan geçmiş içinden
her biri bir parçanı alıp götürmüş
dolup taşan barlarda boş şişelerin
zamana direnen yapılarınla
kendini yeniden üretiyorsun
bense keşfedilmemiş yerlerin peşindeyim
kimsenin fark etmediği kuytu köşelerin

siyah taksilerinle londra'sın en çok
trafalgar meydanı'nda dostlarını ağırlıyor
thames nehri'yle birlikte akıp gidiyorsun
buckingham sarayı estetik kaygıların
big ben kulesi'nde mi majör çan sesi
artesian bar'ın menüsü sensin
her yıl ayrı bir konsept içinde
efsane parfümlerle dizayn ediliyor
ya da kokteyllerle öne çıkıyorsun

yatak odanda new york oluyorsun
hollywood yapımı bir diziden fırlayıp
müzik ve dans sarsıyor dumanlı gecelerini
ama ille attaboy bar'ı istiyorsun
yalnızlığına uyuyor loş ve sakin imajı
tom robbins kitapları arıyorsun raflarda
kapına çifter çifter kilitler takıyorsun
tıpkı bir kale kadar güvendesin
buna rağmen korkuyla yaşıyorsun

dünyanın en iyi limanısın bazen
mavi dağlar'a doğru uzanan sidney
the baxter inn'de bir yudum kokteyl
opera binası'nda yenileniyor
botanik bahçesi'nde nefes alıyorsun
mutfağında balık ve patatesle
anlamadığım bağlar kuruyorsun
sonra dönüp bir şiir gönderiyor
ayaklarımı yerden kesiyorsun

le fumoir barın kütüphanesine takılıyorsun
maun ağacından yapılmış bir tezgâhta
eski yasak içkilerden birini içiyorsun
eyfel kulesi'nde çekilmiş fotoğraflar
bit pazarından toplanmış seksi objeler
ve sokak şarkıcılarıyla birlikte
paris'te aşkı temsil ediyorsun
en beklemediğim anında hayatın
fransız öpücüğüne dönüşüyorsun

dar sokaklarınla venedik oluyorsun
gondollar geziyor kanallarında
bir ucun santa lucia tren istasyonu
diğer ucun saint mark havzası
kurduğun köprülerden bakıyorsun
dünyanın en eski kumarhanesinde
üzerime oyunlar oynuyor
piazza san marco'da haince
ölümümü planlıyorsun

rio de janeiro, tokyo, barcelona
her yerde köşe bucak arıyorum seni
mülteciyim yarı açık yüreğinde
gitmek için can attığım şehirler gibi
istanbul gibi seviyorum
şehirlerin kalabalık yalnızlıkları
insanların esrik korkuları var
zarar vermeyelim diye birbirimize
umutsuzca uzaktan izliyorum

__________________

Resim : Giovanni Antonio Canal (1697–1768), Piazza San Marco (1755 – 1759), Tuval üzerine yağlı boya.
 




 47 

 

dizin    üst    geri    ileri