İÇİMİN SÖZLÜĞÜ (22)


anamal:
kokmuş yağmur bulutudur
güneşle insan arasındaki zehir

beyaz:
konmakla göç arasındaki farksızlığın
başlangıç ve son’da hatırlanan kar örtüsü

cilve:
çocukları görmüş atlıkarınca
yorulana kadar döner gayrı, zamandan habersiz

çuval:
Iraklının kafasına geçirilen korku dünyası
kalbimin ortadoğu’sunda vahşet fotoğrafı

dalga:
“kardeş kahramanlar örgütü”nün
“hep isyan hep özgürlük” şarkısı

eflatun:
kanserli sevinçler mönüsüdür
kim tadarsa iflah olmaz gayri

fabrika:
mavi tulumlu erlerin okulu
talim edilir yeşil gözlü hocanın kitabından

göl:
yalnızlığını içine emziren
lal dilli bilge

hatıra:
yükseklik korkularımın sıfır noktasında
zincirine tutunurum yaşamış ve yaşayan adların

ıstırap:
kanatlarını ölü kuşlara bırakıp
öyküsünden ayrılacak yabancı

insan:
kendi suyunda boğulan yanım
kendini bilmez yanlarımdan kaçırdığım toplamım

keşke:
sonu gelmez cümlelerin girdabı
ne kadar sussan uzar dili anıların

leyli:
çoğul arşivlerimle dolu özleme adası
tülün ardındaki ıssız yolda gözüm

militan:
gümüş yapraklı salkım söğüt düşlerinin
çıplak ayaklı yurtsuz çocuğu

nilüfer:
umardım ağırlık merkezi
ardıç yeşili gölün üzerinde

oyunbozan:
tanrıların haremini basan ölümlü
altını üstüne getirmiş tapınakların

öcü:
kürneş tutmuş insan topluluğu
ne çoban kavalı dinler ne it havlaması

posta:
uzaklar atölyesi
hasretliğin med-cezir’i

rimel:
acı siyahı, hasret kırmızısı
gece batar gündüz batar

sevmek:
bir kabul etmeyiş bir hatırlamadır
bir korunaktır insan yanlarımız için

şehir:
asırlardır her yolcunun ulaşmak istediği
her yolculukta terk edilen gözü yaşlı dilsiz kadın

türkü:
elim ayağım tarihim gözüm
kayboluşlarımda yüzümü söken ölüm

unutmak:
özgürlük de derler öldürmek de
aslı, biriktirmektir köprüye kadar

üryan:
çocuk güler, palyaçolar toplanır bende
ibretlik bir sevinç unutturur her şeyi

veda:
çoğul kavuşmalarımızın derin bölünmesi
uyanışıdır demir gözlü tahsildarın

yosun:
yarimin omzundan düşen şal
savrulur bin asır dalgalarla o düşümden o düşüme

zakkum:
masumiyetin ihtirasla karışmış cazibesi
kaderini soyar periler, kütüğün üstünde boynun