-
- SESSİZ
ANARŞİ
perihan yakar
BENİM DEFTERLERİM
I
geceden kağıda düşen istiridyeler
inci doğurur tansökümüne benim deFteRlEriMdE
denizi düşler
iNcİleR
kıvrılmayan bembeyaz yapraklarla
geceye inat
sönmeyen deniz fEneRlErİnİ
ne sıraya dizilir siyah beyaz
sessiz,ayrışır
otoriter emirle
ne de doluşup sınıflara sığışır
boy sırasıyla
ağaca çıkar balıklar için
deniz meyve vermezse
ve iNcİniN pabuçlarına bakmaz ağaçlar
düşürmez kötünün gölgesini
tansökümüne
II
yapraklarda gizlenen çatlak tilkiler
ütopik gözler çizer doğurgan benim deFteRlEriMdE
bolluk düşler
göZleR
iyiliği besleyen usla ustaca
yokluğa inat
kıtlıkları paylaşan anarşistleri
göz göz olmuş tüm aşklar
ansızın geri döner
sözcüklerle,harflerle
geçit veren mahcup silgiye
teşekkür ederler
parlak sesli
yeni doğmuş çocuk yüzüyle
aldırmazlar kırlangıcın göçüne
gözyaşlarına
kendi doğumundadır onlar
gizsiz doğrularında
III
sona kalan yapraklara göçer ayak kırlangıç
bir avuç buğday tanesi
göğe bir avuç darı sepeler
sönmeyen deniz fenerlerinin el yordamıyla
gelecek kışlar için
ve içtenlik çarpıntısıyla dürer şımarık dalgaları
ki anarşistler ve aşklar
kıtlık nedir bilmeden büyür
istiridyeler inciler
deniz fenerleri bir beş parmaklı yonca bulur diye
başına geçirecek; olası yağmurlarda
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
DİLİ OLAN İNCİLER
(I)
dilden düşen
elde yakut olsaydı
zakkum suyu meze kayısı
çeribaşı söze şaman olurdu
(II)
kör dilden düşen palazlanmış köz
göz söndürürse
dile neyler kuyu dururken bakraç suyu
(III)
yoksul dilin kemiği acı suyunan
ozan dilin kemiği fikrin suyunan pişer
(IV)
Adem olan kendin bilmezse dil ile avda
Havva neylesin,kekler elmayı devşirir çayda
(V)
artan tevazu yakın durdukça uzun atlatır
azaldıkça darası demirciye kantar zorlatır
(VI)
yılan ıslığına uyanan höyüklü deve
ürkmez pelik kesen yılandan
dokuz vakte Ay takar hörgücüne çan
(VII)
söz önde koşarken
akıl anlama yetişmezse mikilerle oyalan
aklının dağarcığından kuyruğuna takılan meleklerin
uyma uyanan şeytanlarına
söze düşeş atmayı
akla zar tutmadan öğretmez onlar
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
FAL AÇTIM KUŞLAR İÇİN KONUŞMADILAR
Ah !
Balası aç iken uçamayan yürek kuşlarım
Aşa yamak tuşlarla durmaz pişerken
Kanı cana süt eğiren tığ işi parmaklarım
Bırakınız;
Kusarsa kussun mu kışınan karasını kuşanan?
Kussun da;
Kuru dala konmuş kurum yutmuş sığırcık !
Sfenks köklerinden biz
Sarıçalı yolmazsak
O'na
Nasıl iyileşir ?
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
NEDEN ÜSTÜNE
Ey! nedenlerden doğan de-mi-dem-de-n-siz sonuç.
Hangi nEdeN'le yattın ki özr'ile düşer
Tan sökümüne düşlerden yontularak var edilen her çocuk !
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
ne ile eyleyeyim net-i-bil-erek beni
bir oyalı hançer ki bu düş aşk ile ter ışığı
alnımdan fışkırmış çıkmaz
çıkamaz
yüreğimde
kan gibi nefes gibi
saplıdır
ruha nefs ile
solurken soluksuz bu kurularda
bildiğin ne ise söyle
söyle parlatacağım
karada yüzen pullarla o bakırları
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
BİR AÇIKLAMA HİÇ SEVMESEM DE !!!
Fikrimin kılcal gülü
Dilimdeki BEN
Fazlalıktı DELİYE
Anlama kifayet etmeyince us
Düşüverdi SÖZ
Ah fikrimin kılcal gülü ah !
Severim seni
Dili
Belleyip
Bilici
Bilinçle
Bileyip
Bileği
Bilince
Günde
Ah !
Severim seni
Açmayı hiç sevmesem bile
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
K' ya
O duyguları
Hep İBADET gibi GİZLE
Ki
Tapınayım
Arı gibi
Boş bu kovanda
aRı olayım
Dönerek
Dönsün başını dünya
Sonra ister kıyamet olsun
İsterse sone sonuna
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
NAF-İLE NAFTALİN İLE
sen;
o karanlık yüzünle gezme
gezinme nafile yere bu şose boylarında
çekti uydurduğun cetveller
uzadı tebeşir soyu suya
sarktı
cumbalardan o kara tahtalarla
senden habersiz
büyüdü fesleğenler aynalı falakalarda
bildiğini sandığın
hep yanıldığın
o kendin gibi yüzsüz suratsız
karda beyazsız
gezme
gezinme
anlayacağın
şiiri de
şiirini de
bulamazsın
fesleğensiz
yaldızlı boy aynalarında
ve sardunyasız
arama
naf-ile naftalin ile
nafile yere
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
TEVRİYE DEĞİL TAVSİYE
Bene bende kara ile kalayı
Asurca
Yazdırarak
Günü
Alayı
Kızdırma
Güneşi
Azdırma
Ne olur
Öp
Öpüş
Seviş
Cilveli fesleğen yapraklarla uç
Uçur uçarken sürü sürüde
Tevriye değil
İnan !...
Tavsiyedir bu
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
AŞKA DAİR ÇAĞIMA KUŞLARIMDAN NOT
Biçimsiz ellerinle evreni çevrelerken iplerin
Öznenin yaşsız zamansız coğrafyasıyım
Ve ünlemler eğirtirken kuşhanede edilgene sen
Kuşluk vakti bükülmez ipek; hayatın örekesinde
Bundandır saçlarımda açan aşklarla kuş gülüşleri
Aşkın tarihten gelen çocuk mevsimleriyim
Gözlerimde tanıklığı dursa da karanlığının
Bileklerimde gümüş bilezik
İzleridir acıtan; yeşerir kanatlarım
Kanatlarımda açar,gül yapraklarım
Koş,topla,sar sarmala,savrulmasınlar
Işığımla yan,
Boğul yüzüne
Topla
Kaybolmasınlar
Say direncimi
Sonra
Kendini
Direncime say
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
BEKLE BENİ
Sen;
Avucumda sakladığım nehirde üzgün kararan gümüş
İşit beni ve bekle
Kapısını kırıp duvarları kızıl tuğlalı o şehirlerin
Surlarından taçlarla mavi kanatlı kuşlar uçuracağım sana
Ve yılkıya bırakılmış taylar meydanlarından
Aşkla
Sulara koşacaklar
Parlayarak fışkıracaksın kanayan avucumdan
Canım hiç yanmayacak
Acımayacak
Yükselen nehir şehir yansa da
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
S E N
Ey!; iki ucu ateşte değnek
hiç adsız adaksız konmaz tarlama tarla kuşları
gözü kısık durmaz göçer geceden
dokun toprağa
dokun ki
yeşersin içinde yanan seviden yükselen gerçek
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
YABANCILAŞ-MA
uzun olur kavakların boyları
salınır da eğilmez rüzgarlara
büyük yanılgı büyür durmadan
su boylarında
tepelerden bakar meşeler
düştü sanılan kabuklarıdır
boşluk karşıtı
yükselen orman
karaçamın kısa olur marpucu
bir nefestir tükenen
kesilen soluk
dolu altında
uzak durun
ormana su boylarına
bastığım beklediğim
ve çatısına
diktiğimdir
büyür avlumda
kuşkonmaz
o akça ağıt
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
UZLAŞ-MA
korkunca kırıntısını kaybetmekten
yoksul karınca
görmez
göremez
sanır güvencesidir
kapı bekçisi
o şahmeranı
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
DİLEK
ey! baş kaldıran söz
olgun olanla kazma vur aya
düşsün kızaran daldan portakallı ay
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
GERÇEK
yuvasını terk eden o kuş
düşünce kaldırıma
şiddetle
gerçeğini anladı
gagasındaki nemdi
uçarken şakıyan
beğenmediği
ıslak öpücük
su suskun
öten
kasırga
gürültücüydü
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
KENDİN OLMAYA TERK ETMEK İÇİN
kendini terk etmesi için insanın
beş duyuyu günde iğdiş etmek lazım
bu suça ermek içinse
ki altındır
korkarım dostum
şiirle yaşamak varken
bunca
korkmadan
ölmek
geleceğe saçları uzarken akağaçların
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
ŞAİR OLMAK
söylenmemiş her sözün kaygısız aydınlığı
kağıda yansır diye gölgesiz,
şovenist histerilerde bize kızgın atlılar.
şair olmaksa bizde ;
oportünist
bir nalbandın nal tutan sağ eli ile
kızgın toynak arası
çekiç örse vurdukça yaşar.
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
SÖZCÜKLERİM
yasak meyvenin bene iştah kabartan çıplak yosması
ölüm siper kazmış nöbet tutarken incinmiş tine
tinin buhuru meryem kokulu yırtık kopçası
Meryem'in çatlak, sapı kırık, buğu tutmaz aynası
başka yol yok ki rengi kırmadan güne süzecek günbatımında
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
YA DÜZEL YA HAMUTA YAT
konuşmayı bile öğrenemezken ben
uzun cümlelerinle senin içgüdülerin
sözcüklerime sır saplatmakta
her köşe başı
yaldızlı altılar için zar attırmakta
akıl oynatan şeytanlarına diyalektiğin
konuşmayı bile öğrenemezken ben
ya düzel ya hamuta yat
adın gibi zambaklı bu vadilerde
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
ŞİMDİ SIRASI
Suçluyu hazırlayın
Ve kurun meydanlara darağacını
Ve sorun
Utanmadan
Ve unutmadan
Sorun
Sonsuzluğa
Nedir ?
Son arzusunu
Duyabilirseniz işitin sonra ;
'Donmuş bir gölün buz çağlı kuğuları üşütmüştü sevgilim,
yağlı bu ipin cellada tutkun özgür sallanımında tabureyi
iten ellerle bil ki ısınacağım.'
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
1) o kitap ki; ne kitap! Okundukça eskir diye besbelli kendine sakladı hep adını
hep ayni ayinlerle doldururdu loş kokulu eteklerinin
yan ceplerini
hep ayni ayinlerle süslerdi
bir görünüp kaybolan
aynalarında
belli belirsiz
siluetini
kutsal kitaptaki Mitos aşkına
2) o kitap ki; ne kitap!
Hep ayni damlalarla doldurdukça doldurdu
isteksiz iç ceplerini
hep ayni damlalarla süsledi inadına
bir görünüp kaybolan
gökkuşağının
belli belirsiz
çerçevesini
gitti
Helenistik çağlı Helen aşkına
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
HOKKABAZ
o
tek parça bütündü
sen
ben
o
biz
parçalanmadan önce!!
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
P A L Y A Ç O
borsada sağdıcı kayıp sihirli küre
küre ellerimi üşüten soğuk kilise
kilise sinagogda sönen mum
mum camide dillenen dilenci vize
geçmiş zaman mimozalı cehenneminde tövbekar
tanrı,o sıra ara sıcak cenneti buzla taşa çizmekte
insan mı
o ne
insan
palyaçolarla düşe düşmekte
parçalandıkça palyaçolar
dağılan insan
palyaçolarla bilinmez neye gebe
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
AZ DUR HELE SEN
kaptırmış yokuş yukarı ıslıklarla tırmanan çırçır böceği,
az dur hele sen;
semizotu yolduydum dün dönerken
gün döndü tarlalarından
pişsin,dinlerken şarkılarını dans edeceğim
Ama ;
nerde benim kuğu baletim,nerede paletlerim
toprağı delik deşik eden o sıçanlara kapan çizmeli,
kaşar diye kaşağı da armağan etmeliyim ki
şarkıların sürerken danslar tökezlemesin
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
VİCDAN
evet
sözlükler ve sözcüklerden tanıdık
şimdi nöbetçi cüzdanlarda satılık
O cüzzamlı nam-ı diğer lepralı açlık
biri bana su versin
susadım birden
içip içip susalım sonra
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
*Annem beni ortadan ayırdı abi,okuyamadım.*
''Beni de !''
İşte bu yüzden Trodos dağlarında Rimbaud' a kısık sesle saz çalamadım.
Oysa ben Sami dilinden o hazin sesle Vivaldi' ye
memleket türküleri çığırıp cümbüş de çalmalıydım.
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
İNAT ve İNANÇ
Yıldızları tepetaklak ediversin geceleri parlayan Ay'a öfkeli Güneş!
Gün yine doğacak;ötecektir o tahta çite konan ispinoz.
Gözleri ışıktan kamaşmış mor menekşede mi ne?
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
YÜZLEŞ AYNALARINLA
mekanın iç içe geçmiş boy aynalarında kıvrandıkça sen
kırılarak doğrulmakta doğuran zaman
ve uzamakta kısaldıkça kendine yürüdüğün yol el sallamakta
kerelerce tırmanarak geçtiğin yükselen tepe tırnaklarıyla
ürkütmesin seni yola izini lastik toplarla yazan
ürkütmesin susan derinlik yükselen tepe
iyiliğin pembe yüzünü al yanına ve kötülüğe ninniler söyle
her şey kendine düşlediğin gibidir yolda şimdi
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
BEN NE DEDİĞİMİ BİLİYOR MUYUM
kanayan bellek
aşka su vermiş kanla
bıçak ürküde
aşkı bilenler
bilemişler kazmayı
çayır uyanamamış
ışıklar sönmüş
olsun kandil yakınız
geceye konuşacağım
aşkın büyüsü
titreyen tansökümüne düşmüşse
bir mum da sen yak yükselen sevi için
bunlar mı ne?
ben ne dediğimi biliyor muyum!
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
DİLSİZ HAYTA DİZELER
meltemin gücü
fırtınadan doğacak demiş ses
kılıç onun için pusuda
kuşkucu bulut
alay etsin ışıkla
gölgeler ne kadar mağrur
bülbül mü öten
sundurmasında sözün
gülümseyen ne
avare ozan
tel sarmakta sazına
cirit mi atacak
yağmur mu yağıyor
saçını neden çözmüş ki toprak
başkaldıracak
yaralı çiğdem
kaygularda oturur
ötse ispinoz
gülümseyecek mi
badem ağacı
kışa yatak atmakta
yapraklar düşte
dar alınlı kaz
çöle göller çizmekte
küsecek kuğu
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
YARAMAZ SÖZCÜKLERİM
ah ! benim gözlüklere cam diye özlüklerle sır satan yaramaz sözcüklerim.
rahat dursalar vallahi uyuyacağım
Süt ninem,sevimli bir ihtiyar.
Çocukluğumda;üstümü örterken
çiçekli patiskaları kavuşturarak diktiği
yorganla,
içimi içime yerleştirirdi sanki.
Buruşuk ellerinde yüreğim,yüreğime yüzümü.
Karanlık ve soğuk sonsuzluğun şarkısını söylerdi
mangalda sönen ateşe, küle.
Bir şarkıyla çakacak bir kıvılcım beklerdi sanki
hazırda hınzır ateş, yeniden tutuşmaya.
Gözü düşe açılan ben çocuk ,düşüverirdik düşlerle uykuya .
Hiç bir karanlık,
hiç bir soğuk korkutamazdı içimde beni
ve hangi top,
hangi küre daha hızlı dönebilirdi ki kırmızı olsun beyazın adı,
una tutsak dönen içimin ak değirmen taşından.
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
YOKMUŞUM
küstü şiir
kor duvar kör pencere
dilim sağır kulaklarım geveze
içim
içimi dinlemiyor
benden başka
yalan söylüyor beni bulan herkese
yokmuşum
ben
yokmuşum
sende
kimseler geçmez geçemezmiş artık
olduğum yere
sen de
olduğun yerlerde kal
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
ATIN BENİ ON DOLAR
bu gün
bütün
gün
gece
canımı sıktı
hayat
önce
başlamak
yeniden
yorgun
huysuz uykusuz
sonra
dinlemek o parazit türküyü
süslemek
suretini
ince ayarlı sazınan
çalmak
günden çalınan
menevişlerle
dolanarak
salınmak
varmış gibi
on dolar etmedi
bulduğum
numaralar
yalan
gülüm dedim
ak serçem
göç
güvercinim
yalan
dağlardır
özlediğin
göç
yıldızlar
ki
hiç
uzak
aTıN bENi oN dOlaR
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
UFUKTA BİR TOZ BULUTU MU VAR
ellerimi bırakma,
uzanıp,dokunamaz ışığa yoksa
sen
biliyorsun
şimdi zamanı
saçlarımı toplama
dağılıp savrulamaz aşklara yoksa
sen
biliyorsun
şimdi zamanı
gözlerini karanlığıma koy mavi bir kanla
ve gökkuşağını koy el sallayan güneşten
ırmaklarla koy
koyult koynumu okyanuslarla
yüz yüze gelmelerin
doyumsuz öpüşmelerin
Ay kuşatma vaktinde sonsuz
sevişmelerin
şimdi zamanı
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
BİRDEN UNUTTU
unuttu
en son ne zaman ağlamıştı
kaçıncı kışındaydı
son ağlayışı
ayrı ayrı kışlarda mı
konaklardı
sen
ve
ben
biz
olmamışken
hatırladığında
sardunyalar iklimi
iklimler çığlık
çığlıklar
çağda
çığ gibi
yolda
O
birdirbir
zamanındaydı
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
DEYİŞ
Ey! iplerden yorgun, aynalarda iç bükey bez bebeklerim, size dalda olgun yemişler ve ak
turunçlardan dingin yürekler yontmaktayım. Doğrularak kurtulacaksınız bedeninizde o
paçavralardan, körlüklerden sıyrılarak parlatacaksınız hapsolduğunuz o aynaları. Kısalırken kollarım
uzayacak yol eteklerimde.
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
Z U Z U M
sevgili Zuzu
ışık hızıyla dönemedim
mahcubum sana
ama
nevruzda gelen
bir sevincim var benim
değer bir dosta betimlemiştim
yeni doğmuş
kuzu yavrularıyla
işte sen
işte sen zuzum
öyle geldin o kocaman portalı
meralardan iç avlularıma
ve
bilesin istedim
en son yıldızlar girmişti
geceydi
ben koynumda ayla
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
Sen değil miydin O;
''Herkes Tevrat iken biri birine
tanrı tanımazım
adım büyük
birader
kainatı bir kadınla aldattım!''
diyen ?
Oysa ben
Doğurganlığımla
Seni
Kendime
Çoğaltarak
İki kere aldatmadım mı
K a i n a t l a
Ya Adem
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
SUYUN BÜYÜSÜ
o
bu
şu
suda
hiç durmadan yükselen
yıldızlardan olmalı
ya da
suda parıldayan bu yıldızlar
kendini
kendisine
yansıtan bir berrak sudan
doğmalı
ah
bir
bilebilseydim
akan
nedir
giden ne
neden
akar
hiç
durmadan
arar mıydım
kendimi
sorar mıydım
hiç suya
yükselirken
bunca yaldızlı
yıldızlarla
yıldızı sönüp
kaybolan
suda
ki nedir
suyun büyüsü mü bu ?
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
DELİLER TAŞIR PANAYIRLARI
kasabanın tef çalan ortaoyu(n)cuları
ne bilsin işitmeyince
sanır
eyler
-eyleşir-
meydanlarda kendini
at sırtındadır
görmez tef seslerinden yoksul
kasaba delileri;tef sesiyle sınanır
yükseldikçe
tef sesi
sokaklarda
inleyenağmelerle
dolaşır sabır
deliler
taşır panayırları
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
N A Z L A
dalga sesleri getirdim dedi sana avuçlarımda
yüreğim,
ortak şarkılarımızı sessiz dinlerken
o bilmeden
kentime yağmur akşamlarını
yakın uzaklıklardan
kadınlığımın
el değmemiş türküleriydi
avuçlarında dalga sesleri
çözdü saçlarıma nazarlıkla bağlanan
dilek çaputlarımı
uçtu uçacak gibiydi balonlarla yüreğim
uçuruverdi hayatın karizmatik sabun köpüklerini
dalga sesleri getirdim dedi sana avuçlarımda
al ellerine kulağına yasla usulca!
O bilmeden
kentime yağmur akşamlarını
bütün gece konuştuk
yüreğim
küçük kızın sesiyle
kentime yağmur yağarken
dalga sesleriyle ben
dalgalar
gizli küçük kalplerle
kalpler
yıldızlı tepelerle
bütün gece konuştuk
nazlı bir nazla
kendimi bulduk
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
YÜKSELEN DİLEK
sevgi ve nefret
ve şefkatin kör kuyusunda
gizlenerek yükselen
ey pembe cinnet
beni anlama taşı
beni anlamla anlama taşı
yok olurken
dışımda kaybolan dünya
karşıtların koşullu varoluş duygudaşı
beni
ötelerden öteye
yeniyi
negatif ütopyalarla
kurmaya taşı
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
SESSİZ ANARŞİ
-yükselirken iç sesle sessiz anarşim-
kulaklarım kör,gözlerim sağır
sesim insan yığınlarıyla kesik,
çizik,çizik
dilim yine Fransız,yine Fransız
koklarken gecede imkansız iktidarımı
kendim bile kendimin yanılgısıyım
bitse bu cennet
bitse de uçsam
bit-se de uçsam
tevekkülden tahrikli cehennemime
kendini bırak ve bağışla diyorum kendime
sessizliğin sana sunduğu çaresiz çıplaklığını
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
GİZSİZ-GİZEMSİZ
seyreylemekteyse bir ben kendini
görür seyreyleyen göz etik varlığı
ve görünür hiçte estetik o öncül boşluk
yakınlaşmak için hayata ve aşkın olana
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
İNSAN UYGAR DEĞİLMİŞ HALA
Karanlık yüzlü çemberlerin aydınlık yüzü bilge ağacı,
konuk ettim bu gece. Geceden olmazmış korkusu. De vallah, dedim. E
vallah, dedi. Kayığa dönüşmedim, ocağım sönmedi benim. İnsan uygar değilmiş hala!
haydaaaaaa
Peria'nın fUJİyAmA'da dalgıç avcı balıkları, geyik yüzdürmeyi öğretiyordu,
elde sapan, Karadeniz'de yön şaşıran kuş avcısına. Onlar şahidim.
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
Yılmaz GÜNEY'e Saygı Şiiri
D
Ü
N
Y
A
N
I
Y E N İ D E N
S A N C I S I M I
V A R
Kavgayı yaprağa saydık,yaprak döküldü
Mayası dalda
Öfkeyi buluta dedik,yağmur dökündü
Gücendi haspa
Nefreti karlara verdik,güneş eritti
Yağ oldu suya
Sevgi ! dedik. Hatırladı ; İkizim dedi;Dostluk!
Kırk gün kırk gece şanlı şölenli düğün eyledik
Sevindi Dünya
Bizler sevindik
Bellek ile belleyip belle beledik
Göle dölledik
Dokuz aylı ayla ayda bekledik
Eli yüzü düzgün,sağlıklı
Bir oğulcuk biricik kız diledik.
Doğururken kan kaybından kaybettik gölü
Sarsıldı sancılı Dünya
Biz mi; yıkıktık
Yıkık yıkıktık
Yıkıldık
Yıkıldı
Yıkıl
Yık
Y
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
ADI CUMALİ
yürüdüğün yolların her bir karesi
tanımsız bir aydınlıkla yüzünde seğirmekteyse
ve çiçekler,böcekler
ve kuşlarla melekler dadanmışsa şiirlerine
bil ki;
kalbini sevdayla döllediğin o bAhaR
sana okyanustan aŞk doğuracaktır
çAreN nEy ile mEy artık senin !
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
KANADI AKTAN AKILLI
AKLA UMUT AK KUŞUM
Aklım
Hep ötelerden öteye
Kanat çırpAN kuş
Süzülür de
Dalamış ya ısırgan otu
Acımış ruhu
Umutla çırpınırken
Az Umut
Arda bakıp da görse unutkan usu
Uz parlatacağım
Silinir de
Yenilmez cilalarla
Uçuracağım
Su verdiğim
O çelik
Hanidir
Uykularla
Yılkıda
Öz kanatları
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
SEVİYORUM SENİ
Seviyorum seni.
Güneşle uyanan o gök kızının
Boşlukta
Boşluğu dolaşan ışığı sevdiği gibi
Seviyorum seni.
Hani
Esmer toprağın
Yumuşacık karnı değer de
Tutuşur ya suyun dokusu ateşten teni
Birden bir ses kıpırdar hani,
Patlar
Derinden
Bilinmeyen
Ötesi
Aşk çağrışımlı
Öyle
Seviyorum seni
Duyan kulak,gören göz
Yürüyen ayak
Sonrası
Söylenmemiş söz,
Sözün bilmece söylencesinde
İşte !
Seviyorum seni.
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
SORUM YOK SORUNUM YOK BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ GİBİ
BİR BİLENİM DE OLMASIN NOLUR
Çekildi her şey uykuda sular,uzak yakınlarda kendini gören bir kısa yolculuktayım.
Ne kadar sabırsızdım oysa ne kadar gürültücü,uzak yolda uyumadan akarken sular.
Gün hiç ağarmaz,susmaz öterken bülbül,gül ağlamazdı sanki zaman su sızdırırken
Dindi o ağrı,birden bire sustu şarkılar,yakın uzaklarla kendine gebe sabahlardayım
Sessizliğin sesi var şimdi yüksek sesle şarkı söyleyen yanı başımda,şikayetim yok.
Olsa ne olur?
Kadı kimdir, kimlerle nerelerde kime neden konaklar?
Yargıç ne, yargıcı kim yargıcı yargıcılarla kimler yargılar?
Hakim olan duvar bir mahkemede hakim duvar sesini kendi duyar mı?
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
AŞKA BAŞKA HALLERİMİZLE
dalıp dalıp avuçlarımıza
incilerimle
kolyeler diziyoruz
hanidir
öteler için
akşam çökerken
sonra
dalgın
günbatımına bakıp
bir kırgınlığın mı var
nedir
diyoruz bu
aşka başka hallerimizle!...
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
İÇİM SEĞİREN VOLKAN DIŞIM YIĞMA KIYAMET
içim seğiren volkan dışım yığma kıyamet
etimde inceden inceye buzlu bir cam kesiği
dilim durmadan kanar,dilimin elleri jilet
kulaklarım hep aynı
kulaklarım hep aynı
kulaklarımın kulaklarında gece
gece o yarasa sesleridir hep
içim seğiren volkan dışım yığma kıyamet
yine uyutmaz
yine uyutmaz beni
i l l e t
Ev - sALON - sESSİZLİK - bi de yine 'O' hanı yıkılmış , PICASSO' nun imkansız modeliyle
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
-
-
-
-
-
GECELEYİN
martılar havalanır
geceleriN
kaRaNlıK
koyaklarıN o mağrur
kayalarından
güMüş kaNaTlı marTılar
uzaklardan
göz kırpan
iki küçük yıldız için
deNiZdE
öLmEyE yaTar
deNiz
marTılar için
fenerler çiz-ER
-mez-
gecenin saçlarından
sevdalı
deniz türküleriyle
yarısı öZleM
yarısı nAdAs
diz boyu
papatya tarlalarının
yüzü
yüZüNdeN
saRı
beYaz hüzünlerle
durmadan
fısılDaşarak akan
şarkılar aÇar
o mağrur kayalarla
o kayalara
belenir beklenir de
döNmez marTılar