-
-
BİR GÜN BENİM KAYGILARIMI
-
- uğur kır
-
-
Bir Gün Benim Kaygılarımı...
Ben gitmiyorum
Evde bekliyorum
Evi bekliyorum
Birisi gelecek diye bekliyorum
Birisi gidecek diye bekliyorum
Gelseler - gitseler de
Yazmaya başlasam diye bekliyorum
Gelenleri, gidenleri, gelmeyenleri
beklenenleri, gelecekleri, olacakları
bekliyorum...
Gelip gitmiyorlar - olup bitmiyorlar
Bir gün benim de kaygılarımı anlayacaklar
diyorum
Anlamalarını istemem ya
Ne yazık
Anlayan birkaç kişi çıkacak
Diye bekliyorum...
başa
dön
ürün
listesi
-
Adam Ağladığında
-
I
-
adam ağladığında
bırak ağlasın, kendine bırak
belki gerçekten ağlamak istediği şeyler vardır
kimse kimsenin derdinden
duymaz da anlamaz da
belki yalnızca budur
insanı eşsiz, benzersiz kılan
gülen gözlerin arkasında
ağlamakla - rahatlamak
istenilen birşey hep hazır bulunur
ağlar birden
hafif bir dokunuşla
gözyaşları süzülür yanaklarından
ağlar ya ağlamakla
tükenmez gözyaşları da
-
II
-
adam ağladığında
üzülecek bir şey yoktur aslında
neyle dolacağı bilinemeyen
boşluk vardır
çünkü insan ancak
derin bir felsefe ertesinde ağlarsa anlar
yoksa boşa gider ağladıkları da
-
-
III
-
adam ağladığında
onu rahat bırak
dolup taşmak,
dallanıp budaklanmak istemiyor olabilir
eksilmek istiyordur belki bu şiir gibi
eksildikçe rahatlamak
başa
dön
ürün
listesi
-
Dingin Mavi
Öyküsü bol
akşamı koyulaşan günde
Gece geçilmek için
Gelmeyen uyku bekleniyor
Ateş denizlerine iniyor sessizce gemi
Bir ses
sesleniyor uzaktan
Uzun ince bir ses
Karanlığı aralayan bir dudaktan
Fışkırıyor durmaksızın
Dar geliyor
biçilmiş yaşam biçimleri
Öyle bir usta olmalı ki, diyor
Bir elbise dikmeli
bir avuç gökyüzünden, mavi
Sarıp sarmalasın, dinmekte olan
çıplak bedeni
başa
dön
ürün
listesi
-
Ankâ
Üşüyordu. Daha öncesi var.
Öncesi kar kış, daha öncesi bahar
en öncesinde yaz da vardı.
Üşüyordum,
yapraklarım sararıp dökülüyordu.
O kadar üşüdüm ki anlatamam
Hiçbir neden yokken biri çıksa
Bana "cüce" dese diye bile düşündüm.
Yalnızlıktan.
Bir kış boyu biriken yalnızlıktan.
Duvar diplerini, cam diplerini
kadeh diplerini
birçok kitabın cehennemî dibini buldum.
Durdum duramadım. Araştırmaya koyuldum.
O kadar kanat çırptım, o kadar yol gittim
yoruldum.
Koyulaştım, katılaştım, açıldım, duruldum.
Bana 'bulamazsın' dediler.
Doğru, bulamazdım
Aradığım kendim oldum
Aradığımı buldum.
- başa
dön
ürün
listesi
-
Var-oluş
varoluşun
bu kadar zor / dar sokaklardan, sıkışık kaldırımlardan
bu kadar
acı anlamlarla / çoğunlukla da anlamsızca
yüklü olarak / vagonlar dolu / insanlar taşmış
yine de çok değil, çok demesi günahmış
dünya denen yeryüzü görünümü
bir takım anlam kuruntularıyla kurgulanmış
şu anda / şu an dediğim an da
her şeyi sorgulamak için
her şeyin üzerine yeni bir dünya kurgulamak için
sınırsız sonsuz bir arayış
başa
dön
ürün
listesi
-
Bağırdım...
Bağırdım.
Bağırmaktan, şu durduğum yerde, durduğum anda
bir başkası duruyor olana kadar bağırdım.
- başa
dön
ürün
listesi
-
İtelemeyin... Gidiyorum
şairleri neden sevmiyor tanrı
- gidiyorum
bırakılmışları, itilmişleri
neden kargıyor felek
- gidiyorum
yalnızlarla neden başı hoş değil kimsenin
- itelemeyin...
gidiyorum
başa
dön
ürün
listesi
-
Şehr-i İstanbul-u Kerbela
mum yanmalı mı/ yansın
devr-i elektrik içinde
tutuşmadan birden bire
sessiz oda aydınlansın
o kendine ışık vermez ya görür herkesi
gövdesi erimekteyken yavaş yavaş
son kıvılcıma kadar
hüzünle neşeyle umutla
içten içe bir iyilikle aydınlatırdı
o ışıyor, aydınlanıyor, eriyordu
adına yaşamak dediği bir çıkmazda
ömür tüketiyordu yaşamak adına
tükeniyor ağır ağır
göz yaşları gibi ağladıkları da
sonların en sonunda
aradığını bulmakla
bulduğunu olmak arasında
sıkışıp kalmış olana
çıkmak isteyip de çıkamayana
ne demeli
ey
şehr-i istanbul-u kerbela
başa
dön
ürün
listesi
-
Kumul
-
-
I- Kum
uçsuz bucaksız boşluklara bakıyorum
dalgınlıkla değil, uyanıklıkla değil
yarı kısılmış gözlerimle
titreşen kum ve kum birikintileri
ne
çöl diyorsun
bir çölün içinden geçiyorum
içimde kumul bir yandan bir yana
savruluyor-akıyor-doluyor-boşalıyor
zamanla mekan bir ve aynı şey oluyor
çünkü hep bir ve aynı şeye bakıyorum
kargalar havalanıyor ve yerine
yeni olan hiçbir şey konmuyor
-
-
II- Birikintileri
göğün yüzüne bakmıyorum
kızgın güneşle göz göze gelmemek gerek
içinden geçtiğimiz kum birikintilerine çöl diyeceksek
içimden akan kumlarca dert tepkimelerine ne diyeceksek
bu zamana kadar kendimize gelmediysek
bundan bu yana, nereye ey yolcu
nasıl geleceksek
yetmez mi artık
benzemedim mi daha
bir ve aynı şey olmadı mı çölle
yüzüm, kavruk tenim
ben de bilmiyorum
- başa
dön
ürün
listesi
-
Güneş
gün görmemiş güneş kırıntıları
saklı kalmış
açılmamış kapıları
bahara yaza
çünkü kimi gün / kimi günden
daha güzel daha farklı
daha yaşamla ya da ölümle dolu olabilmekte
güneş mi bunun böyle olmasını buyuran
"gölgeye sığının"
çünkü gölge güneşin altında bekleyip durmaktan
daha iyi...
bizden -biz bugünsek diyelim
gelecek kuşaklara yine o kalacak
o ve onun genlerimiz üzerinde bıraktığı
kalıcı anlam birikimleri
- başa
dön
ürün
listesi
-
Elmalarda
sana veriyorum sevgimi
beni yargılama
beni yaşa
diye
dönüyorum çevrende
deli
sen ateşsen
-eski meseldir-
ben ateşte yanan pervane
yine de en olmadık anda
kapılıyorum o en eski yalana
hafif bir rüzgar esse
gözüm
elmalarda
başa
dön
ürün
listesi
-
Delirdiğimi Çok Görürler
Yazgı bu, evet almacında yazılı
Çizgi bu, evet siyah tek tanığı
Kurgu bu, doğru kurgudur
Birilerinin bir biçimde
Bir biçime karşı ya da o biçimce kurduğu
Oynar durur boş salona alkış bekler
Oyna dur boş salona, alkış arayan alkış bulur
Silinir silinmesine ya bulaşır sıvışır da
Kağıdın aklığında onulmaz yaralar
Kapanmaz izler bırakır, uzar ayrışır da
Oyunlar oynanır
Alkışlar çepeçevre
Çember daralır gitgide
Oyunlar çepeçevre
Delirdiğimi çok görürler diye
Delirmek şöyle durur
- başa
dön
ürün
listesi
-
Beklemek
araba ilerliyor
şiir geriliyordu
araba gideceği yere varıyor
şiir eksildikçe eksiliyor
gittikçe sona eriyordu
sonunda boşlukla kuşatılmış
bir boşluğa da gelindi
boşlukta
boşluğu giysi gibi kuşanmış
bir adam belirdi
şaman, dendi, söz diledi
dilediği kendisine verildi
- boşluktan başka birşeyin olmadığı
bu boşlukta
herkesin payına bir şey düşer nasılsa
boşluktan başka
benim payıma da örneğin
beklemek düştü
kimse bilmez neyi beklediğimi
siz geçip gideceksiniz örneğin
ben bekleyeceğim
beklemeyi de
- başa
dön
ürün
listesi
-
Yok Bahçe
Akşam bahçeye indiğimiz yoldan
Hani o bahçeye, o olağan yoldan
Gitmeye üşenmiştik de
Çitlerden atlamayı seçmiştik
Buradan, bu beton
Yığınından çok uzakta,
Sevişmiştik sanırım doyasıya
Ya da ona benzer birşeyler
Yaşanmıştı aramızda
Elma yemiştik, domates yemiştik
Ayva yemiştik, kendimize gelmiştik
Betondan uzak, doğanın içinde
Sonra ne olmuştu anımsa
Uyuyup kalmıştım bir ağacın altında
Doğa belgeselleri de bana böyle uyku verir
Uyur kalırım tv'nin karşısında
Ama sanatla ilgili birşey olmaya görsün
Gözüm dört açılır...
Neyse, neredeyse unutuyordum
Aşktan söz açacaktım değil mi
Ya iş...
Al sana olmazsa olmazlardan biri daha
Şaire, ne iş yaparsın, demişler de
Ne farkeder, demiş
Bundan üç beş yıl sonra
Birkaç şiirim kalacak akılda, o da kalırsa
Kimse düşünmeyecek, bu insanın işi neydi
Ne yer ne içer, nasıl geçinirdi
Her ne ise, birkaç şiir bırakıp gitti
İyisi kötüsüyle
Kötüsü de -kurtlu elma misali-
Yenik düşer zamana
İyisini de işte okuduk bitti
- başa
dön
ürün
listesi
-
Tortu
Bunları ben aklıma nerden geliyor bilmiyorum
Kendi kendime bir sınanma öykünme içinde
Hissediyor yine imlemiyorum
Garibim diyor kaşların çatık mı ne
Kızgın değilim, yalnızca bozulmuş birkaç yerim
Asap, diyor bilmiyorum
Anlamak duyarlılığından bitkin
Anlamak istemiyorum
Nasıl oluyorsa oluyor bilmiyorum
Kırılgan bir gül kalıyor geride
Dildeki tortu çekilince
Gerçek bir gül gibi ince
Alıp okşuyor kokluyorum
Gül imgeye dönüşüyor tene değince
başa
dön
ürün
listesi
-
Mutlu
mutluyum
ama
burada değil
- başa
dön
ürün
listesi
-
Değişmeyen Tek Şey
her şey değişiyor ve zaman dediğimiz izlence
sabırla sindiriyor her şeyi
büyük bir yılan ya da
büyük bir yalan gibi
perde perde
her şey değişiyor ama değişmeyen bir şey kalıyor geride
değişmenin arkasında bıraktığı sinsi gölge
yavaşça iniyor ve karanlıkta kalıyor her şey
perdenin gerisinde
- başa
dön
ürün
listesi
-
Gördüklerini Kusuyor Gözlerim
Ağlamıyorum, dedi
Gördüklerini kusuyor gözlerim yalnızca
Öyle yaşamlar gördü ki
Öyle umarsız varoluş çabaları
Öyle umarsız yok oluşlar
gördü ki
Doldu - taştı
dayanamıyor
Oysa bakkala kadar gidip gelmiştim
Oysa televizyon izliyordu
...Irak'tan - Filistin'den - Sudan'dan - Somali'den...
Dünyanın kanayan yerlerinden
Haberler akıyordu telaşlı bir alt yazıyla
başa
dön
ürün
listesi
-
Ay Olmasa
ağlayan göz
gülen çeşme başlarında
ayın oyunu
aysara
koca bir hayat
-belki o kadar da koca değildir-
sonu gelmez aldanmalarla
böyle çılgın bir sevda
ayın gümüşten ışıltıları altında
bilinmez nasıl olurdu
ben olmasam sen olmasan
ay olmasa
dünya
başa
dön
ürün
listesi
-
Ve...
Umut tükendi ve sular eski akarında akmıyor
Yine yaşamak bahçesinde
Tenin öncesinde güneşe yakın
Bir anı sessizliğinde
Kollarım karardı ve yüzüm
Güneşim karardı
Sesin ve yok oluşun sessizliğinde
Tükendim bakın
Korunaklı kılıflarda isterik ten ve ateşe eğilimli yüz
Binlerce gümüş ışıltının sadeliğinde
Bana bakan dertlere
Ve dertleşmeye yakın
Durma ve bilinmez bir adaya çekil
Durma ve görünmez bir adaya çekil
Umut tükendi
Ve kimse kalmadı geride
Yalnız bir uçurumun kıyısında üç beş adım
Yürüyebiliyorum ve günlerim böyle geçiyor
Daha önce işitilmedik yalanlar söylüyorum
Kulaklarım teşne ve gözlerim
Uzun bir yalnızlığın gizini sürüyor
başa
dön
ürün
listesi
-
Rafine
Ne kadar da hoş
Arınmış
kirinden pasından
Arıtılmış
katman katman
Tadına tat katılmış sözde
Rafine anlam kalıpları
Tutuşturulmuş dilimize
-
başa
dön
ürün
listesi
-
Vincent
bir çizgi çizdim
toprağın yüzüne
belki gök yüzüne de
binlerce renkle
alacası içinde
dinledim
vincentin şarkısını çalıyordu
bozuk bir plak
kesik bir kulak
onu dinliyor
ufukta bir çizgi beliriyor
ufukta bir sarı renk
ufukta bir kan kırmızı
vincentin kalbini delip geçerek
-
başa
dön
ürün
listesi
-
Ses Olsun!
Önce sessizlik vardı
Ve 'ses olsun' dedi tanrı
Bir şey demeye başlamadan önce çünkü
ses olmalıydı
Ses öfke oldu, öfke çığlık oldu
Çığlık arttı, çoğaldı, sesten taştı
Uzunca bir sessizlik oldu
başa
dön
ürün
listesi
-
Yaşaya-bilmek
Şiir ciddi bir iş
Başlı başına
Ve yalnızlık da
Koyu, derin bakışların karşısında
Durabilmek
Delirmeden
Sanki yaşanmakta olan her şeyin
Derin bir anlamı varmışçasına
Yaşayabilmek
Bilerek
Bilmeden
-
başa
dön
ürün
listesi
-
Dipte
...sonsuzca bir yokluk varsa
bu var sanılan neydi...
yanıtla, dedi
yakama yapıştı sesi pervasızca
yakam sesinde kaldı
gözlerim donuklaştı, matlaştı
yerinde kaldı
yok, dedim
var, dedi
var, dedim
yok, dedi
böylece uyandım ama nerde
dipteydim daha da dip bir yerde
ters-inleme, dedi
uyanılıyor ama her uyanış daha derin bir yerde
her uyanış ya da uyanış sandığın şeyle
daha da yakınlaşıyorsun...
nereye...
nereye olacak chnnmn dibine
öyle olsun, dedim
öyle oluyor, dedi
herşeyi yutan
sonsuz bir sessizlikle
yine de direnmelisin
- neye
- her şeye
- başa
dön
ürün
listesi
-
|
|
|