alper akdeniz
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
ağlamak isteyen tek ben değilim, günleri üleşiyorum
-
-
-
birinci gün; okuyorum, eskimiş fotoğraflarımı yırttılar
-
-
yüzünü
ışıklara dön, kapılar var iğreti hayatlarımıza açılan
-
yollardaki kesik çizgiler miydi tükenen?
-
yoksa,
levhalarını mı yitirmiştik kaybolup gittiğimiz adreslerin içinde
- adını
koyamadığım ne çok ölüm var
- bak bu
yıl nazım yılı, vatansız şairlerin doğum günü bugün!
-
çocuklarla toplanıp, günlükte eskimeye yüz tutmuş her ne varsa okuyoruz
-
-aramızda
şair yok, tek tesellimiz bu
-
korkuyorum başlarına bir iş gelecek, neden diye sorma
- bir
kalem kendi kafasına kurşun sıkabilir mi, sıktırıyorlar işte
- ne
çok intihar ettik hatırlasana on sekizimizde, hepimiz birer aşk çalmıştık
-
-yaşantımızın bahçelerinden
- yok
olmamızı isteyen sokak serserileri olsa kafi
- koca
bir dünya üzerimize yuvarlanıyordu, direniyorduk
-
sevgililerimizin elini tutamadan kaçırdık yabanıl bahçelere
-
-
sigarayı bıraktım, haftada bir iki tek atıyorum annem kızmıyor
- yıl
iki bin iki, ikinci üniversitem kimse inanmıyor adam olacağıma
- bakma
öyle gözlerime, ben adam olmaya değil yaşamaya gelmiştim, kandırdılar
-
-gözümü
açtığımda lise sondaydım öncesini git babama sor.
-
kızdığım falan yok, ezik yaşamak zoruma gidiyor, kimliğimi istiyorum
- en azından çocukluk resimlerimi istiyorum, leğende banyo yaparken
- ikinci
gün; savaşıyorum, insanların nefesleri karışıyor
- radyo
yayınları hepten kesildi televizyonlar kapatıldı birer birer
- bir
gün öncesiyle bir gün sonrası arasında fark yok
-
-ha bugün
ölmüşsün ha yarın
-
-
üşenmesem mantar toplamaya gideceğim meşelerin altına
-
giderek hiddetleniyor kış, güneşi gördüğümüz yok
-
-
yalanlarla kurulu topraklara ekilmez aşk tohumları
-
hatırlasana; ne çok hamile kaldı doğanın sağanak yağmurlarında
-
-şarabın
ve sefaletin kör ettiği insanlar.
- her
geçen yıl daha da arttılar, arttılar koca ordular oldular
- batan
ülkelerin neferleriydiler; onlar ki açlığın tanrılarıydı
-
çoğunun kolları bacakları fabrikalarda kalmıştı, adına iş kazası dedikleri
- umudu
için geleceğin, dalından koparıldılar, karılarının koyunlarına giremeden
-
-öpemeden
çocuklarını, mürüvvetlerini göremeden
-
-
çarklara sıkışan çapraz kurlara benzemiyordu onların sevdaları
- ne
sinema yüzü gördüler, ne de tiyatro, kitap bile okuyamadılar
-
sanattan alıp veremedikleri olmadı, onlar sadece ekmek istediler
-
-katığı soğan zeytin olan
- evleri
mi? güldürme, yaşasalar şükredeceklerdi hallerine, tabi ona da yaşamak
denirse
- oysa
güzel dünyalar kuracaktık gençken sene iki bin on beş
- bir
çok dostumuz otuzuna gelmeden öldü.
-
-
üzerimde halen kot pantolon var, saçlarım belimde aralarında bolca beyaz
-
şiir’le öykü de kocaman oldu, seneye okula başlayacaklar
-
anneleri sergide iki gündür görüşemedik, evde yalnızım.
-
-
televizyon çekmeye başladı, yeni bir saldırı daha, ölenlerin fotoğrafları
suçlu sayılıyor ki
-
-gözleri
tamamen oyulmuş
-
saçları kazınmış genç delikanlıların kafalarında kurşun izleri
-
özgürlükleri için dünyanın dört bir yanında çarpışıyorlar, paranın hükmü yok yüreklerindeki
-
- şarapnel izlerinde
- hepsi
ölü... biri hariç hepsi kahraman; o daha çocuk elinde oyuncak arabası...
- umut
mu? hiç kaybetmediler ki; biri yüz kansız ediyordu,
-
onların intikamları aşlarına göz koyanların, bebelerinin canına kıyanlarındı
-
açlıktan ölen her bebe bir şehitti anlayacağın.
- üçüncü
gün; boyanıyorum, pastellerim, sulu boyalarım kurumuş
-
-
havalar kötü gidiyor bu yıl, ölüm haberleri eksik olmuyor gazetelerde
-
ayazdan buz tutmuş ellerim, üzerimde kabanım yok
- boynu
bükük salkım söğüdüm yüzüm toprakla kardeş
- duysun
istiyorum dağlar, denizler, gün görmemiş yetimler
-
gözyaşlarım bir fidana can verir mi bilinmez ama ağlamak istiyorum
- sustur
komşuları bana soru sormasınlar hiçbir şeyin cevabını hatırlamıyorum
- silik
apartmanlar kaldı benliğimde mahallenizin kenarında park var mıydı?
-
durağın camlarını ben kırmadım, hiç otobüs beklemedim o durakta
-
sadıktım tüm randevularıma hep tam zamanında geldim
-
geciken koca bir kent vardı sokaklarını mahsus çıkmaz yaptıkları
- inat
olsun diye sevgililere çay paralarını artırdılar utanmadan
-
otobüsler tıka basa dolu, yer yok, uçaklar kalkmıyor, trenler bozuk
-
parklar, bahçeler ayyaş yuvası evden çıkmasak diyorum
- bu
insanlar kim, nereye koşuyorlar? ayakları birbirine dolanacak
- ölü
bunlar görüyor musun, inanmıyorum peki biz canlı mıyız?
- burası
bizim çocukluğumuzdaki memleket değil bizi kandırıyorlar
- yeşili
çoktan unuttum, maviyi on beşimde görmüştüm en son
- yıl
ikibinellidört ağustosun on dördü ben bugün ölmüştüm
-
-
dördüncü gün; süsleniyorum, içimden gülmek geliyor
-
- saat
on ikiyi çoktan geçti uyumuşsundur
-
saçların yastığına dağılmıştır, rimelin kanatmıştır yüzünü
- bense
halen gelecek olan dizelerimi bekliyorum
- sabaha
çok var, bugün dördüncü gün, üşümeye başladım
-
gözkapaklarım dükkanı kapattı kapacak
-
rüyamda yazamıyorum kalemim kağıdım sızdı kaldı
-
-
susalım artık konuşmayalım bugün
- yarın
sonbaharla kışın çocukları doğacak
- adını
“bahar” koyacaklar kanımca.
-
beşinci gün; saklanıyorum, çocuklar hariç herkes ağlıyor
-
- bu
sabah tüm sabahlardan daha fena, canım sıkılıyor
- koca
bir şehrin altında kalmış sümbülleri andırıyor
-
-yatak döşek yatan saçlarım
-
gözlerimde anlamsız kaymalar var sağa sola bakınıyorum
- işe
gitmek istemiyorum, kahvaltı yapamıyorum
- ağzım
kül tablası gibi kokuyor, dişlerim saman sarısı
- beni
kurtaracak yok mu diye bağırıyorum? boğazıma düğümleniyorsun
- sen de
“bir nehir gibi akmak istediğini söylüyorsun.”
- senin
için bir ömür verip de geldim
- inan
olmuyor böyle iki saat tiyatro, üç saat sinema
-
-doymaktan
çok acıkıyorum sana
- bir
gün sokak ortasında öpersem seni kızma, sevdiğimdendir
- bu
şiirde seni seviyorum yazdığım için de kızma
-
sakalımı uzattım, suratım tanınmıyor; onun için hiç kızma
-
sevmesin beni senden başka kimse, istemem
-
-çocuklar
hariç onlara kıyamam.
-
-
-
-
altıncı gün; dinleniyorum, hiçbir şey eskisi gibi olmuyor
-
- dönüşü
olmayan yolculuklarda kaybettim seni
- yeter
dedim! dur durak bilmeyen kaçışlarına nedenler aradım
- bilmem
kaç zamandır arşınladım sokakları, kapıları parmak uçlarımla açtım
- ne çok
kanadım hatırlasana, yıl ikibinotuzbeş uçaklar inmiyor gökyüzünden
- kan
kaybediyor insanlık “tükeneceğiz”
-
-
gittin! uzun uzun sana geldim. yoktun!
- bozuk
ritimli rüzgarlar ne güzel soyardı ağaçları, sonbahardı ve sen yanımdaydın
- telaşa
verdi içimin kıyamet sessizliği, bir yağmur çisesi gibi düştün aklıma
-
- ne olur
bırakma ellerimi.
-
-
-
yedinci gün; gidiyorum, çocuklar sana emanet
-
-
yapacak çok iş var biliyorsun değil mi? ülkeler kur
- içine
kentler yap adına ne dersen de; birine “barış” de hiç değilse
- son
gün geldi gidiyorum, neden gittiğimi anla, hesabı kestiler
- daha
kalmak, savaşmak isterdim ayaklarımda derman kalmadı
- hani
şimdi ölürsem diyorum ne olur?
- en çok
kitabım çıkar belki ünlü bile olurum
- ya
öncesi, yani yedinci günün içine girerken
- her
gün defalarca pencereye çıkıp yolunu gözlemekten daha farklı bu anlıyor
musun?
- bu
gece yatarsam bir daha uyanamayacağım, sonra sonsuza bakan iki göz
-
rüyamda çivilenmiş dağlardan aşıyorum,
-
güneşsiz her yer; karanlık, yastığım kardeş, yorganım düşman üşüyorum
- yedi
gün oldu canım sensiz, senle geçen bir ömre batırılmış iki çocuk
-
-zümrüt
taneleriyle işlenmiş
-
bakışlarını hayatıma yaydığımı duymasınlar
- kimse
bir şey bilmesin sır gibi sakla beni,
- itiraf
etmek zorundayım – ben gerçek değildim
-
inanmazsan, yüzüme dokun, ellerin boşluğa düşecek
- artık
sonsuzum, şimdi bütün haftalar lanetli
- yıl
ikibinkırküç gel(e)mezsin biliyorum
-
aylardan hazirandı hastaneye yattığımda
- puslu
bir ağustos akşamı gideceğimi söylemiştim sana
- işte
gidiyorum; beni anılarımın bittiği yere göm
- ve son
isteğim, çocuklara her şeyi anlatma sakın
- her
geçen saniye dağılan kırık bir aynayı andırıyor fotoğraflarım
- ben
seni bitmemiş şiirimde bıraktım.
- yani
tam burada...
-
-
-
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
-
-
-
-
-
-
-
-
-
ağlayan harfler
-
-
uzaklarda, çok uzaklarda
-
bir’i var;
-
hayatına teğet geçtiğim
-
söylemek mümkün, susmak ikimiz için en iyisi
-
-
pantolonumun ceplerinde ünsüz harfler
-
bana bir şey olursa aralarına ünlü harfler koyun
-
-
haritalar değişiyor coğrafyalarımda
-
şimdi faylar dikiyorum, aralarından sen damlıyorsun
-
gözlerin değiyor, cennete seni pay ediyor tanrı
-
-zuhale
oturtuyor-
-
-
hayatına teğet geçtiğim
-
bir’i var;
-
söylemek mümkün, affet tanrım!
-
-
gün uzanırken gecenin kollarına
-
açılsın dilin, umudu kaşıkla
-
cümlelerin bağı çözülsün, sürgün versin dünya eline
-
masum muyuz yeni hayatlar kuracak kadar?
-
başkalarının eskiyen hayatları, belki de hayat dediğimiz.
-
-
hayatına teğet geçtiğim
-
bir’i var;
-
söylesem günahkar olacağım, yoksun!
-
-
kolay değil biliyorum baştan başlamak
-
uzun vadeli senetler yapmadım hayata
-
kısır döngü bu; adına dünya dedikleri
-
yüreğimin sesi olsaydı kömürleşirdi her şey.
-
-
hayatına teğet geçtiğim
-
bir’i var;
-
söylesem cehenneme gideceğim,
-
hüzün, sana giden en kestirme yol
-
-
harfler ağlaşıyor çaresizliğine
-
hayatına saplandığım
-
biri var.
-
-
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
-
umut iriktiriyoruz yok olan hayatların arasında
-
-
-
mavisel yener’e
- kalk
gidelim anne, bak daha şiir bile başlamadı
- kalk
gidelim!
- tut ki
bir ipin ucuna asılmışız
-
üstelik daha yaşanacak onca gün varken
- bir
hastane köşesinde sırtımızı ormana dayayıp
- umut
biriktiriyoruz yok olan hayatların arasında
-
-
kanayan yaralarımızda daha kurumamış
-
ölümler görüyoruz yanımızdaki odalarda
-
acımızı çekip, kalanlara ağlıyoruz
-
çığlıklar atılıyor bolca, bir o kadar da gözyaşları
-
-
sabahında umudun, birkaç kişi daha ölüyor
-
söyledim anne ben bayramları sevmem
- limon kokulu, traş losyonlu muhabbetler
-
-
- oldum olası sıkar beni
- kan görmeye dayanamam
-
- bilyeler biriktirdim allı morlu
-
- parklar bahçeler yaptım içine
-
- bu
yabanıl şehir üzdüyse seni
-
-
kalk gidelim anne
- bir
şehre daha borçlanıyoruz
-
yüreğimiz yel değirmeni
- nerede
duracaksa oraya kadar
- var mı
ötesi?
-
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
-
bedeli
ödenmemiş aşklara
-
-
beşikte yazıldı kaderimiz
-
sormadık neden diye,
-
minyatür çocuklardık, büyüdük
- adın
künyeme yazıldı.
-
-
otoğrafların günlüğümde can çekişirken
- ay,
suretini çizdi engin denizlere
-
şiirini yazmaya başladım
- ilk
kıtada bozgun yedim
- onurlu
bir yıldıza kapılıp kaydım.
- bir
ezgidir takıldı dilime
- ben
seni terazinin hangi kefesinde unuttum sevgili?
- yorgun
gecelere tanıktır camın buğusu
- dilin
konuşmaya yeminli mi sevgili?
- aşkın
manifestosunu yazdığımda yirmisindeydim
- hesabı
görülmemişti defterimin daha
-
olmuyor dedin, bitirdin...
- kapıma
kimliği belirsiz mektuplar geldi,
-
hepsini senmişsin gibi açtım.
- tüm
yollar sana çıkarken
- ben
seni hangi çıkmaz sokakta kaybettim sevgili?
- alt
metinleri hep ben yazdım
- üst
metinleri: tanrı
- ben
seni hangi günahıma eş tuttum sevgili?
-
-
yalnızlığıma damgasını vurdu bir memur
-
sormayayım dedim, sormuş bulundum
- beni
kaç kez sevdin sevgili?
-
-
sevgili, bu şiir senin yüzündür
-
gözlerini kapa, ellerini aç, yürü
-
içinden bir ses yollara düşecektir
-
dalgaların sesine bırak kendini.
-
-
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
-
kanar kağıtların toprak kokan elleri
-
-
uzandım toprağa sırtıma dikenler battı
-
çıplaktım, bir o kadar da günahsızdım
- ay da
usulca uzandı yanıma
-
yağmalanmış bir kadının silueti belirdi
- bana
seslendi, “hey sen, yalnız adam”
-
soyundu, bekledim
- o
soyundu ben üşüdüm
-
-tam sevişecektik
-
kayboldu, kendisinden sakladı kadınlığını
-
-ben çok sonralar öğrendim
- hey
kadınım;
- izin
ver, şaraba banayım dudaklarımı
- güneş
perdeyi zorlarken
-
ve başın dizimdeyken susmayı unuttum
-
-seviş benimle
- hey
kadınım;
- dört
treni geçti, kuşlar giyindi gün ışıyor
- zaman
takmış koluna çıngırağını sallamakta
-
ırmaklar bakire denizlere çoktan kavuştu
- sesler
boğulacak birazdan, kaybolacaksın
- giden
en çok ben olurum
- her
şey sona doğru gitmiyor mu zaten?
-
-
şiirlerin sonu gelmez, bir yerleri eksik kalır
- kanar
kağıtların toprak kokan elleri
-
hissediyor musun tenim tenine batıyor
- salkım
saçak sürgün veriyor çocuklarım bedenine
- ütüsüz
sabahlarda gözlerimin mahmurluğusun sen
- seni
uzun uzadı ya yazdım, kalem sustu.
-
duvara çizdiğim resminin öpülesi tortuları arda kalan.
-
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
hadi nehre sal fotoğrafları
-
- - I -
- yırtıp
attığın onca resimden bir tanesiydi yüzüm
-
-
- II -
-
-
- hadi
nehre sal fotoğraflarını
- ben
yıkandım da geldim
- kan
içinde bir savaşın yüzüne benzerdi yüzüm
-
filistinli bir çocuktum
-
gözyaşı biriktirdim
-
bir o kadar da acı
- ağla(ya)madım,
çünkü her “an” vurulabilirdim
-
-
-
-
üç yıl sonra...
- can
çekişen ülkelerin semalarına
-
- bomba yağıyor gündüz - gece
-
inadına kurşunlar
-
inadına pis-lik-ler
- hadi
nehre sal fotoğraflarını
-
ben yıkarım.
- daha
giyinmedim bak
-
ölebilirim/öldürebilirim
-
-
-
-
yıllar sonra
- savaş
bitti...şimdilik ateşkes...
- giyin
de gel yanıma
- günaha
boya saçlarını
-
göğsünü griye boya
- ben
gitmelerdeyim şimdi
-
her ne kadar gece ise de
-
gitmelerdeyim..
-
-
-
-
-
- III -
-
-
kullanılmış kadın fotoğrafları gibiydi yüzüm
-
- neresine dokunsam sen olduğun
-
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
sarhoş kentin yollarında
- saati
on iki diye gördüm saat kulesinde
- sonra
değişmediğini fark ettim, yaklaştım durmuştu
-
izmir’in zamanı yoktu artık ne zaman gelsen kıştı
- yol
kenarları buz biriktirmiş
- solmuş
papatyalar, fesleğenler
- son
oyundu
- bu
güneş
- bu ay
- ve bu
yıldız
- üçe de
işe yaramıyor, hakimiyet
-
bulutun
- onlar
ki;
-
- sarhoş
bir kentin karını eritemiyorlar
- deniz
utandı denizliğinden yumuşatmıyor havayı
- bir
insan nasıl özler sevgilisini yolda yürürken
-
yasaksa ona dokunmak ve üstüne üstlük aynı kentte
- hatta
aynı mahalleye taşınmak üzereyken
- saçım,
yüreğim dağınık
- tekrar
kurmak gerek saati
- bu
şehrin dokunulmazlığı mı kaldı?
- el
değmemiş neresi var
- her
gün kaldırımlar yapılıyor, yollar uzuyor
-
susuyoruz, aramıza insanlar, apartmanlar giriyor
-
konuşacak çok şey var bugün sadece evlenelim
- durdur
saatleri gitmek zorunda değilim
- annen
baban yok zaten, hiç doğurmadılar seni
-
beklemiyorlar geleceğini
- sessiz
ol gidiyoruz uzun pencereli eve
-
boyayalım odalarını kırlangıç yuvalarına dokunmayalım
-
kediler de gelsin eşiğimize, bırak ihanet etsinler sahiplerine
- elbet
bizim de olur bahçeli evimiz, köpeklerimiz olur bir sürü
- bu
hayatın hesabını vermeliyiz çocuklara
- biraz
yeşil ekmeliyiz körfezin bulanık sularına
- resim
yapmalısın her gece ben kapını çalmalıyım
- şiir
demeliyim, şiir saatin geldi
-
uyandığında öyküler okumalıyım tekrar uyuyana kadar
-
söylemiştim sana yemekten anlamam tuzu biberi fazla olur
- her
şeyi sen gibi pişiririm kararını tutturamam ölçülerin
- hep
böyle seveceğim seni
- uyan
gidiyoruz artık hesabı ben öderim
- ağzım
bira kokmuyor eminsin değil mi?
-
eskiyen saçlarım omuzlarıma geliyor artık
- enseme
şaplak indiremiyor hocalarım
-
lisenin bildik şakalarını da yapmıyorum
- her
zaman söyledim, dinletemedim ben büyümemeliydim
-
annemle uyumalıydım sabahları süt içmeliydim
- söyle
babama ben büyümemeliydim
-
ellerimde kalemler olmalıydı kömürleşmemeliydi tırnaklarım
- beni
büyütme, kalsın pencereme yapıştırdığım kartlar
-
fotoğrafların dursun odanın bir köşesinde
- sarhoş
kent ayıkmak üzere birkaç güne kadar gidelim.
-
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
sümbüllerin bahçesisin
-
-
kaçamak buluşan iki liseli
- biri
ki; diğerine her defasında ilk günkü gibi bakan
-
-öbürü daha çok toy
- ama
saçı sakalı dökülmüş toprağa
-
yakında
kök salacak
-
öpüşmenin yasak olduğunu sinemada anladılar
- o
kadar uzaktı ki tenleri koltuklardan taşıyorlardı
-
bilseler acının, mutluluğun kardeşi olduğunu
-
-çoktan
susacaklardı-
- göbeği
yoktu delikanlının, kıza bağlamıştı
- o
sabah tattılar acıyı, kanı, mutluluğu
-
-ikisi de anlamadı ne olduğunu-
- kız
ağladı, gözyaşları döküldü delikanlının tenine
-
parçalanıncaya kadar küçük küçük kopardı
-
-gözyaşlarının değdiği yeri
- suçlu
gördü kendini, utandı yaptıklarından
-
belliydi seviyordu
- tam
konuşmaya yeltendi, kıza baktı
- bir
cenini andırıyordu kızın duruşu
-
çocuklar geldi aklına, düşündü, beynini hırpaladı
-
“doğacaksa senden doğmalı çocuklarım” dedi.
- daha
ne kadar taşıyacaktı gece
-
-fırtınada savrulan bu iki fidanı
- şeytan
girmişti bedenlerine, rahat yoktu artık
-
ruhları korunaklı değildi ikisinin de
- her
defasında duvarlara fırlattılar benliklerini
-
kaybettikleri düşleri yankılarında aradılar
- kanadı
kırık martılar uçamazdı yalan söylemişlerdi onlara
- o
kadar dürüsttüler ki; ne zaman ayrılacak olsalar
-
delikanlı kıza “sümbüllerin bahçesisin sen prenses” derdi.
- yorgun
düştüler, kız bir gece “uyumak istiyorum” dedi.
-
uyudular. bir daha uyanmadılar...
-
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
-
kuş
kafesindeyim boynum tellere takılı
- nikah
memuru kıymıştı annemle babama, aylardan nisan
-
kasımda geldim dünyaya, kafeste büyüdüm...
-
düşünmedim hayattan alacaklarımı, tüm borçlarımı ödedim
- yaşama
hakkımın belirgin göstergesi, tutkularım ki; o sensin,
-
gerisi
sadece göz yanılsaması adına ne dersen de
- ebru
ile işlemişlerdi seni, nereye dokunsam bozulacaktı sanki
- her
yanım siyah, her yanım beyaz
- bir
şehrin üzerine neden kar yağardı?
- hangi
günahı örtmeye çalışırdı, suçu neydi otların?
-
bornova karlar altında uzaktan geliyor telefonda sesin
- tek
renk kaldı gri, otobüsler taksiler çalışmıyor
- bir
odada rehinim, çatı uçtu uçacak, çoraplarım ıslak, üşüyorum
-
yıllardan sonra ilk defa hakkını vererek sevdim
-
düşünmedim sırtımdaki sivilcenin boyunu
-
-
yaşamın özütüydün, bir kavanoz dolusu sevdim seni
-
-
günlerden bir gün
- kuş
kafesindeyim, boynum tellere takılı
- soğuk
- insan
- soğuk
- bakış
- soğuk
- hava
- sabah
uyunmak üzereydim rüyama geldin
-
irkildim yoktun yanımda, düştüm yollara
- iç içe
açılan zamanlarda kapıyı açtım.
-
eşikte kırmızı güller
- sana
geldim iş çıkışı herkes aç, ben de sana
- nereye
değse gözlerin utanır tenim
- hadi
git, uykulusun kanayan yanlarımı ben sararım
- soguk
bir öpücük kondurma dudaklarıma
-
dudaklarım ki her zaman sağdıktı, öpüşmelerimizi hatırla
- güller
de intihar eder bunu unutma
- her
ölüm bir başkaldırıdır bunu hiç unutma
-
-
akvaryumdayım, solungaçlarım acıyor
- sokak
lambaları buz tutmuş kırıldı kırılacak
-
fotokopi çektirdim tüm yeşiller siyah çıktı
-
suçlusu ben değilim yakmadım ormanları
- izmir
kan uyuşmazlığından tüm çocukları sakat
- ve tüm
aşkları gururlu bitti, kadınlığını aldılar
- tasmam
da var
- eğer
şahit yazmazlarsa itiraf edeyim
- ben
izmir’li değilim.
-
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
soluktur tenine dokunduğum tüm resimler
-
otobüsün bir köşesinde
-
sana do-ku-na-ma-ma-ya uyuyorum
-
ben, bu kadar uzak durmana
-
-anlam
veremiyorum
- çok
söze gerek var mı? vedalaşmaları sevmiyorum
-
- o kadar
-
-
- öyle
istedim.
-
- hiç
hesapta yoktu bu ayrılık
- zamanı
değildi gitmenin
- şimdi
ben sensiz, sana uyuyorum
- şimdi
ben, sensiz, susuyorum
- şimdi,
ben, sensiz, yorgunum
ben
her gece düşlüyorum ki-
bahçesinde, gözlerinin önünde yatmak
-
durağında ömrümün sana inmek
- yani
bu gece
- bu
şehir yalnız
- yani
bu gece
- o da,
ben de, sen de, yalnızız
-
-
salıncaklarda şehrin yosmaları
-
parklar ayyaş yuvası
- kapıyı
üzerime kilitleyip oturuyorum.
- yani;
- şimdi ben sensiz, sana uyuyorum
- şimdi
ben, sensiz, susuyorum
- şimdi,
ben, sensiz, yorgunum
bayramlar kutlandı adına mutluluk dedikleri-
-ben
oturdum sana ağladım
- bolca
hayal kurdular ben azalırken
-
sıkışan koca bir dünya vardı
-
- nedenini
benden bildikleri
- hiçbir
beste benzemiyor asılı duran kopya hayatlarımıza
-
susarak anlatabildiklerimizle bolca kendimizi avutuyoruz
-
birikintilerden sıçrayan çamurlarla yazılmıyordu sana hissettiklerim
-
- seni yaratan ellerle oynanmıyordu
- hangi
müzisyen işlemişti seni notalarına
- hangi
ressamın fırçasından çıkmıştı kaşların
-
- ve hangi heykeltıraş
işlemişti dudaklarını
-
-
başkalarının yaşadıklarına söz kestim
-
-kendiminkini yaşamaya değil
- şimdi
ben sensiz, sana uyuyorum
- şimdi
ben, sensiz, susuyorum
- şimdi,
ben, sensiz, yorgunum
- sen
giderken
- canım
(yandı)
-
yollarda kar vardı
-
soluktur tenine dokunduğum tüm resimler
- belki
de
-
eskitmektir
-
kentin
ışıklarına
-
boyayıp
yüzümüzün
-
silüetini
-
d
-
ü
-
ş
-
ü
-
r
-
ü
-
r
-
k
-
e
-
n
denize
- belki
de az / almaktır
-
çoğul acıların maviyen suratlarına bakamadığımız
hayatlarda
- belki
de konuşamamaktır
-
adımlarımız sıklaşırken kaybolup gittiğimiz adreslerin içerisinde
-
-
aslında her şey yıkılan onca düşün filizlenmesiyle
-
- yani
seni sevmekle başladı
- şimdi
ben senle, uyuyorum
- şimdi
ben, senle, konuşuyorum
- şimdi,
ben, senle, mutluyum.
-
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
emanetin baş ucumda
- bir
adam öl(dürül)dü
-
üzerinde parmak izimiz
- gök,
çığlığında yarıldı
-
kabullendik...
-
-
salıncaklı
bir otobüsün
-
camından
seyrediyorum
-
mavi, sarı
kentleri
-
çocuksuz
parkları ağlaşıyor.
- ayaza
inat tutsaklığım
-
kurşunlar bedenime yürürken
-
betonlara sıkışıyor filizler
- ölüm
isyanlarda...
-
-
yaslanmışım boz kayalara
-
ağaca
hasret
-
insana
küskün
-
kuşlarım
uyumaya gitti....
- dosta
düşmana haber salın
- kurak
nehirler yeşillensin
-
sancılı bir doğum yapmaktayım
-
özgürlük, kasıklarımı yırtıyor
-
emanetin baş ucumda...
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
-
-
-
-
-
-
-
-
şiirin
halleri / katı
- soydum
kabuğunu şiirin
-
-
üşenmedim
- en çok
yazmayı özledim
- hasta
yattım dünyada
-
ölmediğime isyan ettim
-
-
gecelerce koynuma aldım kabusları
-
- hiç biriyle sevişmedim
-
-
anlatımları bozdum
- düşman
oldu şehirler
-
yatacak yer bulamadım
-
-
tanrının isyankar kulu
-
kadehinden yudumladı şiiri
- şair
diz çöktü önünde
-
oturdum şairlere ağladım
-
-
unutmadım. ne köyümü
- ne
yurdumu. alacaklarım birikti
-
veresiye defterine aşkımı yazdım
- şiirin
halleri / sıvı
- dilimi
sıyırdım. yapışmışsın
-
benliğime. hasretini emdirdim,
- göğsüm
kurudu. çocuklar doğurdum
- senin
yerine. eski şarkılar doladım dilime
-
-
yüreğimi acıya bandım
- tuz -
buz oldu usanmadım. esir
- ettim
düşlerimi düşlerine
-
kapıları çaldım. sokak çalgıcıları açtı
- en
sonunda hasretinden tuz
- ektim
gözüme. büyüdü kasımpatılar
- eridi
şiir, ellerinde tomurcuklar
- kök
saldılar bedenime
-
-
-
şiirin halleri / gaz
-
-
-
uçuşan, damıtılan düşlerden
- bir
tanesiydim. bir yıl önce
- ne sen
tanırdın beni, ne de ben seni
- oysa
şimdi gözlerinden uçar şiir
- zuhale
yaklaşır...
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
-
-
güneşin ellerinden tut
-
- kurumaya yüz tutmuş
-
gözyaşları biriktirdim
-
güneşin geviş getirmesidir
-
sizin “gece” dediğiniz
-
güneşin ellerinden tut
-
yürüyüşe çıkardığım
-
bulutlar ağlamaya gittiler
-
güneş, tükürdü yıldızları suratıma
-
yatağımda yıldızlar. yatamıyorum
-
güneşin ellerinden tut
-
ölüler konuşamaz
-
seslerini emzirir geceleyin
-
pazenlik şiir aldım
-
allı morlu etek dikeceğim
-
-
güneşin ellerinden tut
-
eskil fotoğraflarımı yırttım
-
düşümde tabutumu
-
taşıyan üç beş kişi gördüm
-
yorgunluğumu bilen yok
-
güneşin ellerinden tut
-
güneş batıyor. yakamoz oluyor gözyaşlarım
-
kağıt gemileri yüzdürüyor çocuklar
-
artık şiirleri beyaz mürekkeple yazıyorum
-
gecenin içine içine işliyorum dizeleri
-
güneşin ellerinden tut;
-
-
yeter!
-
saçına yaldızlı tokalar tak
-
mavilerini ve kırmızılarını giy
-
Sokağa çık, ben uyumaya gidiyorum.
-
-
-
-
-
-
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
-
git/me...
-
-
uğur akıncı’ya
-
- bir
çığlığın ardından!
- sustu
-
bağladı ellerini
-
bilinmeze
-
-
kadehin dibinde
- bir
izmarit sarhoş olmadan
-
fotoğrafları postala
-
güvercin edasıyla.
-
-
gezdirirken yalnızlığı ayaklar
-
kapılar vurulur yarım kalmışlıklarla
-
mevsimsiz şiir postalar şair
- kalemi
anlattığınca
-
-
Git
/ kentleri arkandan gönderirim.
-
/ izmirin mavisini ankaranın beyazını
-
/ sürer de gelirim yanına
-
/
me belki de eskimiştir kent!
-
düşemez yolara!
- sesler
renk olmadan gülüşe
- hadi!
- yok et
bütün sesleri
- güneşi
kendin bil
- sesin
çığlıkla karışsın güne
- eksik
etek gezilen dar
-
sokaklara bir gönderme
- en çok
babama benziyorsun!
- babam
da sana.
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
-
gözü
yaşlı şiirler tarihi
-
-
devrilen cümle yığınları arasında
-
imgeler toprak altında kaldı
- hala
yaşayan kelimelerin
- olması
mutlu ediyor insanı
-
-
güneşin resmi ne zamandır
-
yapılmıyor. yıldız sağanağında
- hayata
saplanan miyoplu gözlerden
- başka
ne kaldı umut adına...
- kuru
lokmalar ardı ardına dizildi
-
savaşların hesabını çocuklar
-
tutuyor kaç zamandır. gözü yaşlı
-
şiirler tarihine yenileri ekleniyor.
-
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
-
kalem
tutanlara
- güneş
salıverdi kendini
-
yalnızlığın kollarına
- gece,
sevdasız yavan okan abi
-
nasırlı yürekler kaldırımlarda
- namus
rotasını kaybettiğinde
-
onsekizimdeydim okan abi
-
sonbaharı solurken mezarlar
-
kalemler vuruldu, aymazlığımızla
-
-
ölümler üzerimize koşuyor
- toprak
kaleme gebe kalalı
-
manşetlerde intiharlar
-
düşlerin sonu mu geldi okan abi?
- tutsak
yüreklere
- bir
şiir okan abi
- nazım
tadında
- yanan
bedenler için...
-
-
insanlığın dört bir yanında
-
umutlar yeşermekte
-
düşlerini çalanlar; kabusları
- ölüm
tacirleri; ölümü
- satın
aldılar kalemlerden...
-
-
-
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
-
-
kalmadı
-
zaman.
- buz
parçasıydın her gün eriyen
-
elimden düşüverecek sandığım.
- aşka
zaman yok
-
yaktım bütün saatleri
-
erittim senden kalan resimleri
-
kalmadı
-
zaman.
-
-
-
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
-
-
-
-
şiir en koyu karanlıkta
-
-
emrah altınok’a
-
-
-
istanbulu
mürekkebe batırdım
-
sen
damladın kağıdın üstüne
-
bir dize
borcum olsun sana
-
bugün de
okumayacaksan
-
hiç okuma!
-
-
hadi boz
yeminini
-
ıraklı bir
çocuk için
-
bomba
yağan bir kentin
-
silueti
için boz yeminini
-
belki de
mavileşir dünya
-
papatyalar
göğe çalar yüzünü
-
bu kadar
çok ölmeyiz.
-
-
a y r ı k
yazarsın kelimeleri
-
bağını
çözersin harflerin
-
ölüm
eskitemez yüzünü
-
çünkü;
ateşe verdim
-
şairleri.
su döktüm kalemine
-
-
kaybettik!
şimdi çamura battık
-
gömdük
renkleri kağıda
-
siyahı
kardeşimiz bildik
-
hiç
pembeleşmedik biz
-
kırmızı
kazaklarımız da olmadı
-
-
kaybettik!
tınılarını unuttuk hayatın
-
-gömdük
şiiri- herkes gibi
-
hapsettik
en koyu karanlıklara.
-
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
-
bekle
- gelir
diye
- yolun
yarısına demirleyiverdik
-
bekledik...
- geç
kalmıştık
-
çaresiz
-
sessiz, hepsi o kadar...
-
-
hesabını tutturamıyorduk alıntıların
- hep
gecikiyorduk “aşka”
- zaman
affeder mi geceleri
-
-
devriliyordu cümleler birer birer
- hicaz
bir şarkı mırıldanıyordu udi
-
şarabın fotoğrafını çekiyordu kalem
- uzunca
susuyordum gözlerine
- sen ne
dersen de
-
sessizlik bu.
- şimdi
susmaya gidiyorum...
-
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
-
göçebe
harfler
- göçebe
şiirler yazıyorum
-
gecenin yürüyen yalnızlığına
-
renklerin kiraya verildiği
-
mevsimlerden geliyorum
-
-
bekle! yollara düşecek adım
-
bir sen kalacaksın
-
gençliğimiz salınırken
-
namlunun
ucunda
-
- göçebe
aşklar taşıyorum
-
sokağın en mahrem yerine
-
harflerin, adresleri karıştırdığı
-
kentlerden geliyorum
-
-
bekle! masum çocukluk yıllarından
-
başka anım
olmadı hiç
-
pişmanlıklarım oldu elbet.
-
en zoru
sendin denklemlerin
-
-
kimseler yok burada! ölü fotoğraflar
-
taşıyorum omuzlarımda
- göçebe
insanlar diziyorum
-
balıkları doyuruyorum.
-
-
bekleme! gelemedim
-
ama göçebe
harflerden
-
mektup
yazdım.
- iki
deli kurşunduk
- hiç
sektirmeden birbirlerini seven
-
şimdi! göç
söbelemeden seni...
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
|
|